tag:blogger.com,1999:blog-26633957739747590232024-02-07T14:46:32.337-08:00KitabevimUnknownnoreply@blogger.comBlogger39125tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-16667421615323546172019-04-10T05:33:00.002-07:002019-04-10T05:33:24.148-07:00Bir filmi izlemek ya da okumak<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
Sinema yazarı Burak Göral’ın son kitabı Çocukla Sinema geçtiğimiz günlerde okurla buluştu. Kitap, ebeveynlere çocukla film izleme konusunda kılavuz niteliği taşıyor. Göral, kitapta ilk olarak 12 yaşına basmadan önce çocukların izlemesi gereken 52 filmi listeliyor, gerekçeleriyle birlikte. </div>
<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
Burak Göral, filmi çocukla konuşmanın, hikâyede anlatılanı birlikte irdelemenin, çocuğun mesajı alıp almadığını test etmenin önemli olduğunu düşünüyor. “Film izlemek sadece kendi süresi içinde yapılan bir eylem olmamalı.” diyen Göral, film sonrasında çocuklarla o filmden ne öğrendiğinin konuşulmasının o hikâyenin özünü hayata geçirmek konusunda da yardımcı olacağını belirtiyor ve ekliyor: “Klasik filmleri çocuğa izletmek gerekiyor. Örneğin Neşeli Günler, Charlie Chaplin’in Yumurcak filmi, Komşum Totoro ve Miyazaki filmleri çocukların empati, merhamet, yaşamla ilgili duygularını destekler ve zihnini açar. Doğru filmlerle büyüyen çocuklar daha hayvansever ve daha duyarlı çocuklar olur. Ters etki yaratacak filmlerden çocuklarımızı uzak tutalım.” </div>
<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
<strong style="border: 0px; box-sizing: border-box; margin: 0px; padding: 0px;">BUNUN BİR İHTİYAÇ OLDUĞUNU ANLADIM</strong></div>
<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
Kitapta 150’ye yakın çocuk filmi eleştirisi var. Çocukların filmi izledikten sonra, yıldız verip yorum yapabileceği, en sevdiği karakterin kim olduğunu belirteceği bir etkinlik sayfası da bulunuyor. En sonunda ise yaşlara göre film sınıflandırması verilmiş. Çocukla Sinema kitabının sosyal medya hesapları da var. Göral burada aktif olarak paylaşımlarda bulunuyor: “Sosyal medya hesaplarını geçen Kasım ayında açtım. Artan bir ilgiyle devam ediyor. İnternet sitesi 23 Nisan’da açılacak. Sitede kitapta olmayan filmler yer alacak. Oldukça interaktif bir site olacak. Ebeveynler filmlere not verecek ve yorumlar yapabilecek. Bu yorumları herkes görebilecek. Kendi listelerini yapıp paylaşabilecekler. Biz de oldukça spesifik listeler yapacağız.” </div>
<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
Peki, kitabın çıkış noktası neydi? “Baba olduktan sonra sadece kendi çocuğum değil, başka çocuklar da daha görünür bir şekilde dikkatimi çekmeye başladı. Anne baba olan arkadaşlarımla çocuklar hakkında konuşuyorduk. Öte yandan parka, okula giderken diğer çocukları da gözlemlemeye başladım. Ve kiminle karşılaşsam bana hep şunu soruyorlardı: Çocuklara ne izletelim? Önerilerin neler? Ben de hep o an aklıma gelen ne varsa söylüyordum. Bu sorular giderek arttı ve bunun bir ihtiyaç olduğunu anladım.” diyor ve ekliyor: “Film eleştirmeni olarak bir liste yapmam gerektiğine karar verdim. Bu konuya bir katkım olsun istedim. Sitelerde her türlü liste var ama çocuklara yönelik liste eksikti. 4-5 yıl önce ben de oturup 36 filmlik bir liste yaptım. Bu çok büyük bir ilgi gördü. Öğretmenler, pedagoglar, aileler o kadar güzel mesajlar gönderdiler ki ben de genişletmeye karar verdim ve bir site ile kitap fikri doğdu. Önce kitaba yoğunlaştım ve kitap çıktı. Bütün derdim çocukların doğru videolarla, doğru içeriklerle, doğru hikâyelerle buluşmasına katkıda bulunmak. ” </div>
<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
<strong style="border: 0px; box-sizing: border-box; margin: 0px; padding: 0px;">BABA OLDUKTAN SONRA SİNEMAYA BAKIŞIM DEĞİŞTİ </strong></div>
<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
“Bizim kuşağımız internetsiz kuşaktı. Ama şimdi çocuklar içine doğuyor. Biz bunları sonradan edindik. Dolayısıyla onların algıları çok açık, çok kolay anlıyorlar. Örneğin Ters Yüz filmini şimdiki çocuklar çok rahat algılayabiliyor. Çünkü artık ellerinde internet var. Youtube ile büyüyorlar. Ve Youtube kontrolsüz bir araç. Aile kontrol edemezse ciddi sorunlar yaşanabilir.” şeklinde konuşan Göral sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çocuğu Youtube veya internetle yalnız bırakmamak lazım. Ona doğru ve güzel alternatifler sunmamız gerekiyor. Böylelikle çocuk daha bilinçli oluyor. Emre ile süreci böyle tamamladık. Ona klasik filmleri izletmek benim için büyük bir keyifti ve o da bunları çok rahat kabul etti.”</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
“Peki, bu kitap uzman psikolog, pedagog tarafından destekli mi yoksa tamamen bir sinema yazarı ve baba bakışı mı hâkim?” diye sorduğumda ise şöyle yanıtlıyor Göral: “Büyük ağırlığı sinema yazarı ve baba bakışı. Tabii ki çok makale ve araştırma okudum. Yabancı kaynaklardan yararlandım. Önerdiğim film başka ülkede nasıl karşılanmış, hangi yaş sınıfına girmiş, araştırdım. Filmler hakkında yazılmış yazılara baktım. Ama en çok çocuk psikolojisi okudum. Oğlum Emre ile izledikten sonra da çocuk bakışına dair önemli izlenimlerim oldu. Nelerden olumlu veya olumsuz etkilenebilir? Emre ile izlerken filmleri, bu bakıştan da okumaya alıştırdım kendimi.” </div>
<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
Burak Göral’a oğlu Emre dünyaya geldikten sonra sinemaya bakışının, eleştirilerinin değişiklik gösterip göstermediğini soruyorum. Şöyle yanıt veriyor: “Evet, tabii ki değişti. Bazı meselelere daha duyarlı bakmaya başladım. Bazı filmleri anne baba olmadan önce daha farklı algılayabilirsin. En çok bunu anladım. Örneğin bazı filmlerdeki çocuk ve bebek kullanımından oldukça rahatsız olmaya başladım. Çocuk ölümlerinin olduğu sahneler Batı’da pek gösterilmez. Veya çok gizli yapılır. Ama bizim Türk filmlerinde bu ölümler gösteriliyor. Bunlar asla yapılmaması gereken şeyler. Etik hassasiyetler edinmeliyiz. Bazı komedyenlerimizin de daha sorumluluk sahibi olması lazım.” </div>
<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
</div>
<div style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Roboto Condensed"; font-size: 19px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
<strong style="border: 0px; box-sizing: border-box; margin: 0px; padding: 0px;">KOMEDİ FİLMLERİMİZDE CİDDİ SORUNLAR VAR</strong></div>
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; margin: 0px; padding: 0px;">
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
<strong style="border: 0px; box-sizing: border-box; margin: 0px; padding: 0px;">Türk sineması çocukla birlikte film izleme açısından uygun mu? </strong></div>
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
Benim bu işe girişmemdeki en büyük nedenlerden biri ana akım filmlere çocukların da götürülmesi idi. Bu filmler genellikle çocuklar düşünülmeden yapılıyor. Bir film sırf küfür olmadığından 7+ alıyor ama yine de çocuklar için uygun olmayabiliyor. Ana akım komedi filmlerimizde ciddi sorunlar var. Bu nedenle aileleri ikaz etmek için harekete geçtim. Küfür içermeyen komediler dahi espri adı altında cinsiyetçilik, ayrımcılık mesajı veren espriler üretiyor. Çocuklar da bunu taklit ediyor. Bu kitapta doğru film yönlendirmeleri de var. Filme ulaşmak bu kadar kolayken iyi örnekleri çocuğa sunmak gerek. Yerli diziler çocuklar için üretilmiyor ama çocukların ayakta olduğu saatte yayınlanıyor. Aynı şey Youtube için de geçerli. Bütün bunların kontrolünü yapmak gerek. </div>
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
</div>
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; margin: 0px; padding: 0px;">
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
<strong style="border: 0px; box-sizing: border-box; margin: 0px; padding: 0px;">GÖRÜNTÜ TRAVMAYA NEDEN OLABİLİR </strong></div>
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
<strong style="border: 0px; box-sizing: border-box; margin: 0px; padding: 0px;">Sinema çocuğu nasıl besler? </strong></div>
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
Bana hep şunu söylüyorlar: Biz de çocukken hep korku filmi izlerdik ama bak bize bir şey olmadı. Mesele çocuklara sansürcü bir zihniyetle bakmak değil. Çocuğun yaşı neye uygunsa onu izlemeli. Sinema çok etkili bir araç. Hepimizi bir şekilde yakalar. Çocukken izlediğimiz şeyler hayatımızın bir yerinde bizi yakalar. Dolayısıyla bize bir şey olmaz mantığı yanlış. Görüntü bilinçaltı aracılığıyla bir travmaya neden olabilir. Bütün bunlara çok dikkat etmek lazım. Bir film sadece bir film değildir. Bizimle büyürler ve zihnimizde yer ederler. Doğru filmlerle çocukları büyütürsek çok daha faydalı olur. Hem güzel diyalog kurmuş oluruz. Hem de çocuk eğlenir ve bir şey öğrenir. </div>
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
Ve hayata dair bir takım şeyler zihninde yer edinir. </div>
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
<br /></div>
<div style="border: 0px; box-sizing: border-box; list-style-type: none; margin-bottom: 10px; padding: 0px;">
<a href="https://www.star.com.tr/cumartesi/bir-filmi-izlemek-ya-da-okumak-haber-1444367/">Kaynak</a></div>
</div>
</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-80581148109203068692017-06-22T00:51:00.001-07:002017-06-22T00:51:14.381-07:00Niye Okuyalım ki?<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Yıllardır eğitim, sosyoloji, psikoloji,kütüphanecilik ve benzeri alanlarda görev yapan araştırmacılar, “Neden Okumuyoruz?” sorusuna cevap bulmaya çalışıyor.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Ülkemizde okur-yazar oranında önemli artışlar olmasına rağmen, bu durumun “okuma” eylemini “alışkanlık” haline getirenlerin sayısında da bir artış görüldüğünü söylemek ne yazık ki mümkün değil. Başta televizyon olmak üzere kitle iletişim araçları her geçen gün artan okumaya karşı olumsuz bir ortam oluşturuyor. Oysa bu ortamı değiştirmek, okuma alışkanlığı ardından da sorgulayıcı okuma ile günümüz bilgi çağına ayak uydurmalıyız.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Okumak için tasarlayacağımız bahanelerin sonu yoktur. Araştırmalara bakıldığında okuma alışkanlığının önündeki engellerden başlıcaları;</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Televizyon izlemek,</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Eğitim sisteminin okuma alışkanlığının üzerine düşmemesi,</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Aile ortamında kitap okunmaması,</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Okuma kaynaklarının pahalı olması,</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Bilgisayar bağımlılığı,</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Vakit bulamama olarak sıralanabilir.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Peki bu sebepler gerçekten okumaya engel midir ? Spor yapıyoruz; ama okumuyoruz, geziyoruz; ama okumuyoruz, kitap okumaya para bulamıyoruz ve nihayet okuyacak zamanımız yok.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Dünyada kitap okuma konusunda BM, Dünya Bankası, MEB gibi kurum ve kuruluşlarca çeşitli anketler yapılmaktadır. İnsani gelişim raporuna göre Türkiye okuma alışkanlığında Libya ve Tanzanya gibi ülkelerin de içinde bulunduğu 173 ülkede 83’üncü sırada yer almaktadır.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Çocuk Vakfı Edebiyatı Okulunun yaptığı araştırmaya göre, insanlarının % 88’inin okuma yazma bildiği Türkiye’de düzenli kitap okuma oranı binde bir.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Yine bir başka araştırmaya göre ülke vatandaşının yılda kitap için ayırdığı bütçe incelendiğinde; Norveçli 137 Dolar, Alman 122 Dolar, Güney Koreli 39 Dolar, Türk 0,45 Dolar harcıyor.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Okuma alışkanlığını “Bireyin bir gereksinim ve zevk kaynağı olarak algılaması sonucu, okuma eylemini yaşam boyu sürekli,düzenli,eleştirici ve irdeleyici bir nitelikte gerçekleştirmesi” olarak tanımlıyor Prof. Bülent Yılmaz.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Okumaktan ve yeni şeyler öğrenmekten zevk alan,çevreye, insana ve diğer canlılara değer veren; kendisine benzemeyenlerle de yaşayabilen ve onlara karşı duyarlı olmaya çalışan bireyler okuma alışkanlığı sayesinde çoğalabilecektir.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
Hayatı anlamlı kılmaya dair ilk emrin son tekrarı. 60 sure, 171 ayetin içinde geçen “oku” kelimesinin gerçek anlamını yaşayanlardan olabilmemiz dilek ve temennilerimle…</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #515151; font-family: "Roboto Condensed", sans-serif; font-size: 16px; margin-bottom: 10px; outline: 0px; padding: 0px; text-align: justify; vertical-align: bottom;">
<a href="https://www.caykaragazetesi.com/niye-okuyalim-ki/">KAYNAK</a></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-70947719511622034962017-06-21T01:49:00.000-07:002017-06-21T01:49:04.212-07:00Genel kültürü artıracak 5 kitap önerisi<h3 style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: rgba(76, 55, 21, 0.87); font-family: Roboto, sans-serif; font-size: 22px; line-height: 30px; margin: 27px 0px 17px;">
<strong style="box-sizing: border-box;">Her şeyin giderek sıradanlaştığı, sanal ve gerçeğin birbirine karıştığı, hayatın gürültüsünden kendi iç sesinizi dahi duyamadığınız bu günlerde sığınacak bir liman ararsanız, kitaplara sığının derim ben.</strong></h3>
<div>
<strong style="box-sizing: border-box;"><div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #222222; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; font-weight: normal; line-height: 26px; margin-bottom: 26px; word-wrap: break-word;">
Ruhunuzda tam da olmasını istediğiniz dönüşümü sağlayacak, sizde edebi izler bırakacak romanları tercih ediyorsanız, okurken sorgulamak, düşünmek, öğrenmek istiyorsanız aşağıda önereceğim kitapları okumanızı tavsiye ederim.</div>
<h3 style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: rgba(76, 55, 21, 0.87); font-family: Roboto, sans-serif; font-size: 22px; line-height: 30px; margin: 27px 0px 17px;">
<span style="box-sizing: border-box; color: #cc0000;"><strong style="box-sizing: border-box;">Genel Kültürünüzü artıracak 5 kitap</strong></span></h3>
<h3 style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: rgba(76, 55, 21, 0.87); font-family: Roboto, sans-serif; font-size: 22px; line-height: 30px; margin: 27px 0px 17px;">
<strong style="box-sizing: border-box;">1- Aşk ve Ölüm Üzerine (Patrick Süskind)</strong></h3>
<div>
<strong style="box-sizing: border-box;"><div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #222222; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; font-weight: normal; line-height: 26px; margin-bottom: 26px; word-wrap: break-word;">
Patrick Süskind’i Koku adlı kitabından tanıyorsunuzdur muhtemelen.<strong style="box-sizing: border-box;"> </strong>60 sayfalık bir deneme olan Aşk ve Ölüm Üzerine, Patrick Süskind’in ölüme ve aşka bakış açısını anlatır. İnsan varoluşunun iki temel gücü aşk ve ölümdür. Süskind satır aralarına eklediği öykülerle kitapta vermek istediği fikri destekler. Bunu yaparken Sokrates, Platon gibi ilk çağ düşünürlerini kitabında yol göstericiler olarak kullanır.” Aşkın bedeli her zaman akıl kaybı, teslimiyet ve bunun sonucunda meydana gelen ergin olmama hali ile ödenir.” Aşkın bir bedeli vardır ve bu bedel insanı olmadık hallere sokar ona göre. Ölümü düşünmek ise daha kolaydır, ölüm insanın pek çok şey karşılığında ödemeye hazır olduğu bir bedeldir. Ona göre ölüm aşktan daha kolaydır. Aşkı yerden yere vururken ölümü yüceltir.</div>
<h3 style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: rgba(76, 55, 21, 0.87); font-family: Roboto, sans-serif; font-size: 22px; line-height: 30px; margin: 27px 0px 17px;">
<strong style="box-sizing: border-box;">2- Kadınlar (Charles Bukowski)</strong></h3>
<div>
<strong style="box-sizing: border-box;"><div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #222222; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; font-weight: normal; line-height: 26px; margin-bottom: 26px; word-wrap: break-word;">
Kimilerinin çok sevdiği kimilerinin alkolik bir serseri olarak tanımladığı Charles Bukowski bu kitabında hayatına giren kadınları en gizemli hallerine kadar inceleyip yazmıştır. Charles Bukowski insanın duymak istemediklerini, batıl olarak gördüklerini insanın yüzüne çarparak yazar. Bu yüzden kimini rahatsız ederken kimi onu samimi bulur. Kadınlar romanında da çokça samimiyet bolca cinsellik vardır. “Erkeği kafamda tasarlayabiliyordum, çünkü ben de erkektim; ama kadınları yeterince tanımadığım için onlar hakkında yazamıyordum. Bu yüzden onları elimden geldiğince araştırıyor, içerinde insani şeyler keşfediyordum.” der. Bol diyaloglu, yalın anlatımlı, mizah unsurları içeren özgün bir kitaptır Kadınlar. Bukowski’nin en çok okunan ve üzerine en çok tartışılan romanıdır.</div>
<h3 style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: rgba(76, 55, 21, 0.87); font-family: Roboto, sans-serif; font-size: 22px; line-height: 30px; margin: 27px 0px 17px;">
<strong style="box-sizing: border-box;">3- Zorba (Nikos Kazanca</strong><strong style="box-sizing: border-box;">kis)</strong></h3>
<h3 style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: rgba(76, 55, 21, 0.87); font-family: Roboto, sans-serif; font-size: 22px; line-height: 30px; margin: 27px 0px 17px;">
<div style="box-sizing: border-box; color: #222222; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; font-weight: normal; line-height: 26px; margin-bottom: 26px; word-wrap: break-word;">
“Hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, özgürüm.” cümlesi bu romanı açıklayan yegane sözdür. Zorba, <a href="https://indigodergisi.com/2015/10/zorba-gibi-yasa/" rel="noopener" style="background-color: transparent; box-sizing: border-box; color: #4db2ec; text-decoration-line: none;" target="_blank">Nikos Kazancakis</a>‘in kendi iç hesaplaşmasıdır. Bu iç hesaplaşmayı bir ermişin ağzından bizlere aktarır. Bu kitap hayatı nasıl yaşamak gerektiğiyle ilgili yegane fikirler verir. İnsanın iç özgürlüğü, onu hayatta gerçek anlamda yol aldıracak en temel ögedir. “Bu kararsızlık geçidini, şarlatanlık tapınağını, bu günah testisini, bu hile otlarının dikilmiş bulunduğu tarlayı, bu cehennemin giriş yerini, bu kurnazlıklar taşan sepeti, bu bala benzeyen zehri, ölümleri bu dünyaya bağlayan zinciri; kadını kim yarattı?” Bu Giritli yazar insanoğluna hayatı doyasıya yaşamak gerektiğini hatırlatırken aynı zamanda kişiyi derin düşüncelere zerk eder.</div>
</h3>
<h3 style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: rgba(76, 55, 21, 0.87); font-family: Roboto, sans-serif; font-size: 22px; line-height: 30px; margin: 27px 0px 17px;">
<strong style="box-sizing: border-box;">4- </strong><strong style="box-sizing: border-box;">Görkemli Kaybedenler (Leonard Cohen)</strong></h3>
<div>
<strong style="box-sizing: border-box;"><div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #222222; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; font-weight: normal; line-height: 26px; margin-bottom: 26px; word-wrap: break-word;">
“Mükemmeliyeti boşver. Her şey kusurludur. Her şeyin üzerinde çatlaklar vardır. Işık da bu çatlaklar ve kusurlar sayesinde görünür.” Asıl önemli olan kaybettiklerinden bir şeyler kazanabilmendir. Büyük usta Leonard Cohen bu kitapta hayat hakkında anlatmak istediklerini bir aşk üzerinden anlatır. Hayat, din, iktidar ve aşk üzerine yazılmış sarsıcı deneysel bir kitap. Beni en çok etkileyen sözü, “Bir insanın doğasındaki en özgün şey, genellikle en umutsuz olandır. O yüzden yeni sistemler dünyaya, var olanla yaşamanın acısına katlanamayanlar tarafından getirilir.” Kaybedenler asıl kazananlardır.</div>
<h3 style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: rgba(76, 55, 21, 0.87); font-family: Roboto, sans-serif; font-size: 22px; line-height: 30px; margin: 27px 0px 17px;">
<strong style="box-sizing: border-box;">5- Ada (Aldous Huxley)</strong></h3>
<div>
<strong style="box-sizing: border-box;"><div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #222222; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; font-weight: normal; line-height: 26px; margin-bottom: 26px; word-wrap: break-word;">
“Belki bu dünya da başka bir dünyanın cehennemidir.” sözüyle tanıdığımız yazar aynı zamanda ünlü rock grubu The Doors’un isim babasıdır. Bu kitabı ise yazdığı diğer disütopya kitaplarını tersine çevirecek niteliktedir. Kitap budizmin hakim olduğu bir adaya düşen bir gazetecinin hikayesini anlatır. Cesur Yeni Dünya’dan tanıdığımız yazar, Ada’da bir ütopyayı anlatır. Bu adada Batı’nın bilimi ile Doğu’nun bilgeliği içi içedir. Adada sonsuz sınırsız bir düşünce özgürlüğü vardır. Mutluluk da bu düşünce özgürlüğünden kaynaklanır. Kalıpları yıkmak güçtür. Fakat insan bir kere kalıplarını barışçıl anlamda yıkınca mücizelerle karşılaşabilir.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #222222; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; font-weight: normal; line-height: 26px; margin-bottom: 26px; text-align: center; word-wrap: break-word;">
***</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #222222; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; font-weight: normal; line-height: 26px; margin-bottom: 26px; word-wrap: break-word;">
Yukarıdaki kitapların çıkış noktası düşünce özgürlüğüdür. Kalıpları yıkmanın insan hayatına etkileri üzerine bolca düşünmüş yazarların yapıtlarıdır. Hayat hakkında bolca düşünmek gerekir. Çünkü tek bir doğru yoktur. Keyifli okumalar.</div>
<div style="background-color: white; box-sizing: border-box; color: #222222; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; font-weight: normal; line-height: 26px; margin-bottom: 26px; word-wrap: break-word;">
<a href="https://indigodergisi.com/2017/06/genel-kultur-5-kitap-onerisi/">KAYNAK</a></div>
</strong></div>
</strong></div>
</strong></div>
</strong></div>
</strong></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-60802076147113165212017-06-21T00:04:00.001-07:002017-06-21T00:04:11.974-07:00Her sabah bir yudum kitap kalbinize iyi gelecek.<span style="background-color: white; font-family: "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 16px;"><a href="http://biryudumkitap.com/">Biryudumkitap.com</a>, e-posta kutunuza her gün 5 dakikada okuyabileceğiniz, en iyi hikâye ve roman pasajlarından gönderecek. Abonelik için adınızı ve e-postanızı bıraktığınız için teşekkür ederiz. Güne bizimle başlamak için her sabah saat 08:00'de e-postanızı kontrol edin.</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 16px;"><br /></span>
<span style="background-color: white;"><span style="font-family: Open Sans, Helvetica, Arial, sans-serif;"><a href="http://www.biryudumkitap.com/index.html">http://www.biryudumkitap.com/index.html</a></span></span><br />
<span style="background-color: white; font-family: "Open Sans", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 16px;"><br /></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-11694912155170351152017-06-19T23:19:00.002-07:002017-06-19T23:19:27.738-07:00Sosyal Bilimler Dergi Arşivi<a href="http://asosindex.com/">http://asosindex.com/</a>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-54665701571877728062017-06-14T01:02:00.001-07:002017-06-14T01:02:48.301-07:0012 yazarın gözünden Aytmatov ve romanları<h2 class="spot" style="background-color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 20px; margin: 5px 0px 0px; padding: 5px 0px;">
Dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un bugün 9'uncu vefat yıldönümü. On iki yazarın, kendi dünyalarında yer eden Cengiz Aytmatov’u anlattıkları yazıları, 'Büyük Bozkırın Oğlu Cengiz Aytmatov' adlı kitapta bir araya geldi</h2>
<div class="vucut" id="vucut" style="background-color: white; font-family: Georgia, Century, "Times New Roman", serif; font-size: 15px; margin: 0px; padding: 6px 7px 0px 0px;">
<h4 style="margin: 0px; padding: 0px;">
<br /></h4>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
Dünya coğrafyasının büyüklüğüne bakmaksızın mesafelere aldırmadan insanları ortak paydalarda buluşturan ortak değerler vardır. Aynı ses, soluk ve yaşantı insanları kucaklamaya bazen yetebilmektedir. Bir söz, bir renk ya da gökyüzünün yıldızları, aynı noktada buluşmayı sağlayan ipuçları olabilmekte. Dünyanın bir ucunda gökyüzünü dolduran bir ezgiyi bizim sahiplenmemiz, duyguların ortak olmasından dolayıdır.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
Bazı yazarlar vardır ki, hangi milletten olduğuna bakılmaksızın her şeyiyle “bizim” yazarımızdır. Yazdıklarından tutun da yaşantısına kadar her şeyiyle kabul gören yazarlar vardır. <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Cengiz Aytmatov</strong>, bizim olarak kabul edilen yazarların başında gelir. Onun kitaplarıyla haşır neşir olan, bütün eserlerinin içine giren ve onun yazdıklarını özümseyen okurlar, onu bir <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Kırgız</strong> yazar olarak görmezler. Adından başlayan bir yakınlıkla o, bizim yazarımızdır.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
<strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Ortak sesimizdir Cengiz Aytmatov</strong></div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
<strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Ercan Köksal</strong>’ın editörlüğünde, <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Laçin Yayınlar</strong>ı’ndan Cengiz Aytmatov merkezli bir kitap yayınlandı. On iki yazar; Aytmatov’un eserlerini, kişilik özelliklerini, eserlerinde öne çıkan temaları işleyen yazılarıyla bu çalışmaya destek verdiler. Türk ve dünya edebiyatının çok önemli bir ismi olan Aytmatov’u ayrıntıyla işleyen bu kitap, yazarı daha yakından tanımak isteyenler için önemli bir kaynak niteliğinde çalışma olmuş. Kitap, Ercan Köksal’ın kaleme aldığı Cengiz Aytmatov biyografisiyle başlıyor.<img alt="" height="350" src="http://media.dunyabizim.com/haber/2014/01/01/1461529-10152025036414381-1084901793-n-1.jpg" style="border: 0px; float: right; margin: 5px; padding: 0px;" width="221" /></div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
Cengiz Aytmatov’un kendine özgü bir dili var. Bazen şiir gibi dökülmekte kelimeler, bazen çağlayan gibi. Özellikle tabiat anlatımlarında bütün cümleleri adeta kanatlanmakta. Çünkü yazar, tabiatın dilini bilmekte ve o lisanla konuşmaktadır. <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Bahtiyar Aslan</strong>, Aytmatov ile <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Hamingvay</strong>’ı, anlatı ve tabiatın dili konusunda karşılaştıran bir yazı kaleme almış. Adı bozkırla anılan bir yazarın dünyasındaki tabiata farklı pencereden bu yazı, bozkırın türküsünü de terennüm ediyor.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
Bir yazarı neden okumalıyız? Yazarın eserlerini okuduğumuzda bize onun yazdıklarından neler geriye kalacak? Bu sorular sıkı bir okumanın ilk basamakları olabilir. <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">A. Yağmur Tunalı</strong>, “<strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Cengiz Aytmatov’u Bilir misiniz</strong>?” adlı yazısında, yazarı neden okumamız gerektiğinin üzerinde duruyor. Bu yazıdan sonra, insanın içinde bir Aytmatov romanı okuma isteği şiddetli şekilde uyanıyor.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
Kitaptaki yazılarda öne çıkan en önemli detay, Aytmatov’un eserlerinde evrensel dünya değerlerinden bahsetmesinin yanında, kendi toprağının sesi olduğu ve bizim sesimize olan yakınlığıdır.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
<strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Rus Edebiyatı</strong>, geniş anlamda düşünülecek olursa, yazarların <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Asyalı</strong> olmalarından kaynaklanan, bizimle ortak noktalarının olması kaçınılmazdır. <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Türklerin</strong> ilk yurtlarının o topraklar olmasının yanında, ortak değerlerin eserlere yansıması da, aradaki mesafeyi kısaltan ayrıntılar arasında. Örneğin <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Tolstoy</strong> da bizim için bizden bir yazardır. Onun eserlerinde verdiği erdemler, aile yaşantıları, sosyal ilişkiler bizim yaşantımızla bazen birebir örtüşmektedir.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
Cengiz Aytmatov’u da bizden yapan ayrıntılara kitapta rastlamak mümkün. <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Ülkü Eliuz</strong>, Aytmatov’un eserlerindeki kadın karakterleri işlemiş yazısında. Aytmatov’un eserlerindeki kadınlarla bizim kadınlarımızın özellikleri bazen çok benzerlik göstermektedir. Aile yapısının sağlamlığı, gelenek göreneklere verilen değer, ataya saygı gibi kavramlar da Aytmatov’u bize yaklaştıran unsurlar arasındadır.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
<strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Siyami Yozgat</strong>, Aytmatov’un eserlerinde geniş yer tutan atlardan bahseder merkeze <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Elveda Gülsarı</strong>’yı alarak. <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Türkler</strong> için atın ne kadar büyük değeri olduğunu biliriz. Bu ortak nokta bile, Aytmatov’u bize yaklaştıran ayrıntılar arasında sayılabilir.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
Aytmatov babasız bir yaşam sürmüştür. Büyük bir acıyla ayrılmıştır babasından. Bunun hüznünü eserlerinde çok sık yansıtmıştır. Özellikle <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Beyaz Gemi</strong>’de bu hüznü açıkça görebiliriz. <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Turgay Yalanız</strong> yazısında, Beyaz Gemi bağlamında “baba” temasını ele almış.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
Ve aşk… Cengiz Aytmatov romanlarının içinde bazen konuya hakim olan, bazen olayları uzaktan izleyen bir kor alev gibidir aşk. O, aşkı yazmanın da ustasıdır. Dünyada tanınmasını sağlayan da bir aşk hikâyesi olan <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Cemile</strong>’dir. <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">M. Fatih Kanter</strong>, <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Dağlar Devrildiğinde</strong> ve <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Ebedi Nişanlı</strong> romanlarındaki aşk konusunu işlemiş yazısında.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
Kitapta ayrıca <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Ayşe Yılmaz Balkan</strong>, Sabahattin Çağın, <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">İmdat Avşar</strong>, <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Selami Akcelep</strong>, <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Ali Tavşanlıoğlu</strong> ve <strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Mustafa Uçurum</strong> da Aytmatov üzerine yazıları yer alan isimler arasında.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
<strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Aytmatov’u tanımak için</strong></div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
Bir yazarı çok iyi tanımanın yolu eserlerini okumaktan geçer. Yazarların aynası, yazdıklarıdır. Özellikle Cengiz Aytmatov gibi, kendi topraklarını büyük bir sevdayla anlatan yazarların eserleri, adeta otobiyografik metin gibidir. Bunun yanında yazarlar hakkında hazırlanan derli toplu çalışmalar da yazarın daha iyi tanınmasına, eserlerinin daha derinlikli anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Bazen tek yönlü okumalarla eserlerin özüne inmek mümkün olmamaktadır. Yazarlar ve eserleri hakkında hazırlanan çalışmalar, gözden kaçan birçok detayın daha iyi anlaşılmasına yardım olmakta.</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
“<strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Büyük Bozkırın Oğlu Cengiz Aytmatov</strong>” adlı kitap, yazarın ve eserlerinin daha iyi kavranmasına katkı sağlayacak önemli bir çalışma. Özellikle Aytmatov’un “<strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Selvi Boylum Al Yazlım</strong>”dan ibaret olmadığını anlamak için, böyle çalışmalara dikkatle eğilmekte fayda var. </div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
<strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Mustafa Uçurum</strong> yazdı</div>
<div style="line-height: 24px; margin-bottom: 5px; margin-top: 10px; padding: 0px;">
<strong style="margin: 0px; padding: 0px;">Kaynak: <span style="color: blue; margin: 0px; padding: 0px;"><a href="http://www.dunyabizim.com/cengiz-aytmatov/15619/12-yazarin-gozunden-aytmatov-ve-romanlari" style="color: #1c2249; margin: 0px; outline: none; padding: 0px; text-decoration-line: none;" target="_blank"><span style="color: blue; margin: 0px; padding: 0px;">dunyabizim.com</span></a></span></strong></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-88803637121998997452017-06-13T05:55:00.002-07:002017-06-13T05:55:54.068-07:00Çocuğunuzu kitap kurdu yapmak için 23 tüyo<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
Çocuklara okumayı sevdirmek aslında o kadar da zor değil. Biraz çaba gösterin ve sabırlı olun yeter. Gazete Habertürk'te yer alan Sema Ereren'in haberine göre, okumayı sevmeyen çocuğun kalmaması için 23 püf nokta!</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
1- Evdeki kütüphanenizde çocuğunuzun ilgi alanına ve yaşına uygun kitaplar ön planda olsun.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
2- Sadece yazılanları okumak sıkıcı olabilir. Bazen çocuğunuzla beraber kitabın sayfalarını çevirin varsa resimlerini incelemek için vakit ayırın.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
3- Kitap okumayı sevdirene dek her kitap bitirdiğinde ödüllendirin.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
4- Çocuğunuzun kitap okuduğu alan konforlu olsun ve kendini güvende hissettirsin. Sevdiği eşyalar etrafında olsun.<br style="box-sizing: border-box;" /><br style="box-sizing: border-box;" />5- Çocuğunuza düzenli olarak yeni kitaplar alın. Güncel kitaplardan geri kalmaması için elindekileri bitirmesi için beraber bir tarih belirleyin. Kitapları mutlaka birlikte seçin. Onlara sürpriz yapıp kitap alın.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
6- Canı sıkılıyorsa zaman zaman kitabını oyuncağına ya da size okusun. Okumayı sökmüş olsa da siz de ona kitap okuyun.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
7- Daha sık göz atmak istedikleri kütüphanede çocuğunuzun göz hizasında olsun. Çocuğunuzun raftan kitap almak için özel bir çaba sarf etmesi gerekmesin.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
8- Kitap okumayı asla bir cezaya dönüştürmeyin.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
9- Yaz boyunca okuyacağı kitapların planını yapın, çocuğunuzla beraber ortaya bir hedef koyun. Bunu bir çizelgeye dökün.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
10- Çocuğunuzla beraber okuma saati yapın. Bu okuma saatleri zaman zaman dışarıda da olsun.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
11- Çocuğunuz okumasını bitirdikten sonra ona serbest zaman bırakın</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
12- Okuduğunuz kitaplarla ilgili sohbet başlatın, okuduklarınızdan birbirinize söz edin.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
13- Beraber kütüphanelere gidin. Bir yere gidiyorsanız yanınıza kitaplarınızı alın</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
14- Çocuğunuzun yaşına uygun dergileri düzenli olarak alın hatta abone olun. Kütüphanenizde bu dergilerin de arşivi olsun.<br style="box-sizing: border-box;" /><br style="box-sizing: border-box;" />15- Çocuğunuzun okuduğu kitabın bir filmi varsa beraber izleyin.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
16- Evde okuma yaptığınız oda karanlık olmasın. Çocuğunuz orayı sınıf gibi görmesin Kütüphane rafları renkli ve erişilebilir olsun</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
17- Çocuğunuza baskı yapmaktan kaçının ve onların değişen ilgilerine göre yeni kitaplar almayı ihmal etmeyin.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
18- Kütüphanenin olduğu odada okuma köşesi yapın ve buranın onlara ait olduğunu hissettirin.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
19- Kütüphanenizde kitapları kategorize edin. Adeta okullardaki kütüphaneler gibi kitapları numaralandırın.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
20- Ailenizde okuduğunuz kitaplarla ilgili yuvarlak masa konuşmaları yapın.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
21- Evin sadece kütüphanenin durduğu odasında değil çeşitli alanlarında, çocuğunuzun elinin altında sürekli kitaplar, dergiler olsun. Hatta farklı odalara kitap rafı koyun.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
22- Çocuğunuzun dijital ortamdan da kitabı olsun. Normal kitap okumaktan sıkıldığında devreye e-kitaplar girsin. Gözleri yorulduğunda sesli kitaplar da kurtarıcı olabilir.</div>
<div class="selectionShareable" style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Source Sans Pro", sans-serif; font-size: 18px; font-stretch: inherit; font-variant-numeric: inherit; letter-spacing: 0.18px; line-height: 28px; padding: 0px 0px 10px; vertical-align: baseline; width: 960px;">
23- Çocuğunuzun arkadaşlarıyla okuma günleri düzenleyin. Bu okuma partilerine siz ev sahipliği yapın.<br style="box-sizing: border-box;" /> <a href="http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/1526112-cocugunuzu-kitap-kurdu-yapmak-icin-23-tuyo">KAYNAK</a></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-45952746174596473422017-06-13T00:54:00.001-07:002017-06-13T00:54:17.199-07:00Hermann Hesse-Çarklar ArasındaAlmanya’nın küçük bir kasabasında yaşayan Hans Giebenrath’ın yaşam öyküsünü ele alan eser, Hermann Hesse’nin yaşamından izler taşımakta ve zamanının Avrupa’sını yansıtmaktadır. Ayrıca yansıttığı en önemli meselelerden biri ailelerin çocuklarına yaptığı baskıdır. Bu her dönemde, çağda ve her ülkede karşılaşılabilecek gerçeği kitapta akıcı anlatım, yalın bir üslupla okumaktayız.<br />
Kitabın olay örgüsü Hans Giebenrath’ın sınavlara çokça çalışmasıyla başlamaktadır. Çok ders çalışan ve ailesinin biricik oğlu okulunun ve kasabasının iftihar edeceği öğrencidir. Herkes onu tanımaktadır. Kasabası ve okulundaki öğretmenler için övünç kaynağıdır. Yaşamı hep başarılarla geçmiş, çok fazla oyun oynamamış; diğer öğrencilerden oldukça farklı ve olgun bir bireydir. Lise sınavları için hiç oyun oynamamakla beraber arkadaşlarıyla da vakit geçirememekte hatta arkadaşlık edinememektedir. sosyal olmayan, içe dönük, hem çok yetenekli hem de zeki olan Hans Giebenrath, lise çağına kadar babasının öğretileri ve doğrularıyla yaşamaktadır. Lise içinde kilise eğitimi şart koşuluştur. Başka liseye gidemeyeceği Hans’a tekrar tekrar hatırlatılmış, dini bir eğitim en iyi olarak gösterilmiştir.<br />
<br />
Dinin, teolojinin dönem için ne kadar önemli olduğunu birkaç kere okunabilecek; kitap içerindeki en önemli paragraflardan biri olan şu paragrafla anlıyoruz: " ... Çünkü teolojide de öbür bilim dallarından değişik değildir durum. Bir teoloji vardır, sanattır; bir teoloji vardır bilimdir, en azından bilim olmaya özen gösterir. Eskiden böyleydi, şimdi de böyle. Ve her zaman teolojiye bilimsel açıdan yaklaşanlar yeninin sevdasıyla eskiye boş vermiş, sanat gözüyle bakanlar ise, içine düştükleri kimi yanılgıları fazla umursamayarak pek çok kişi için bir teselli ve kıvanç kaynağı olmuşlardır. Eleştiri ile yaratı, bilimle sanat arasında öteden beri sürüp giden bir savaştır bu, birbirine denk sayılmayacak güçlerin savaşı; öyle bir savaş ki, bilim hep zaferle çıkar savaştan ama bunun kimseye yararı dokunmaz; oysa sanat dolaşıp inanç, sevgi, teselli, güzellik ve edebiyat sezgisinin tohumlarını saçar çevreye ve her zaman için de karşısında verimli topraklar bulur. Çünkü yaşam daha güçlüdür ölümden, inanç şüpheden daha kudretli."<br />
<br />
Lise sınavı giren ve bu sınavda 2. Olarak okula girmeye hak kazanan Giebenrath, beklemediği bir başarıyla karşılaşır. Çünkü sınavda çok heyecanlanmıştır ve çeşitli korkuları vardır. Diğer öğrenciler ondan daha iyidir. Buna rağmen ikinci olması Hans’ı çok mutlu etmiştir. Ama Hans’tan daha mutlu olan biri vardır. O da babası. Bu sonucun hediyesi olarak o yaz Hans tatil yapma hakkını elde etmiştir. O yaz yapmak istediği her şeyi yapmaya başlayan Hans, kendi başına eğlenmekte, kendi başına gezmekte ve yalnız yüzmektedir. Bu faaliyetleri arada arkadaşlarıyla yapmasa da onlarla tam birliktelik kuramamaktadır. Zaten bu eğlenceli dünyası da uzun sürmemiş, Hans tekrar der çalışmaya ikna edilmiş ve tatili tekrar elinden alınmıştır. İşte bu esna da hayatı sorgulamaya başlayacaktır. Hep ders mi çalışacaktır?<br />
<br />
Lise başladığında da herkesin başarılı, derli-toplu olmasıyla bocalamaya başlayan Hans kendini oraya ait hissetmemektedir. Fakat sürekli alışık olduğu başarılı ve uslu çocuk profilini de yıkmak istememekte; öncesinden daha fazla çalışmaktadır. Fakat yeni arkadaşlar da edinmek istemektedir. Okullarından ayrılanlar çok olmamakla beraber; yine de ayrılan çocuklara bakmakta onlardan olmak istememektedir.<br />
<br />
Ailesinden uzakta olması onu özgürleştirmesi gerekirken, öğreticilerinin baskısı da babasını aratmamaktadır. ‘Hedefi yalnızca başarılı olmak ve ailesinin yüzünü kara çıkarmamak olan Hans bir süre sonra yalnızlığından sıkılır ve Heilner’in sorunlu dünyasına dalar. Bir gencin hayatını arkadaşlarının nasıl değiştirebildiğinin çok güzel bir örneğidir bu kitap okurken kalbiniz kırılır bir an gelir kendi gençliğinizden kesitler görürsünüz.’<br />
<br />
Heilner, Hans’tan oldukça farklı olan bir öğrencidir. Ayrıca okulda sorunu, başına buyruk olarak tanılanır. Okuldaki herkes Hans’la Heilner’in arkadaşlık kurmasına çok şaşırır. Fakat iki arkadaş bu durumu hiç takmaz ve arkadaşlıklarının keyfini çıkarır. Zıtlık bütünleşmesi olarak okuduğumuz bu arkadaşlık lise yani ergenlik döneminde arkadaşlığın ne kadar etkili olduğunu göstermektedir bize. Hans bu arkadaşlıkla değişmiş ve başkalaşmıştır. Hocalarının uyarılarını dinlemeyen arkadaşlara çeşitli yaptırımlar uygulanmış ve bu cezalarla arkadaşlıkları iyice pekişmiştir. Örnek öğrencilikten çıkan Hans için büyük değişim başlamıştır.<br />
<br />
Diğer değişim ise Heilner’den uzak durmak zorunda kalınca olmuştur. Onunla görüşmesine yasak konulmuş, Hans’ta eski dönemine dönebilmek için yasağı çiğnememiştir. Heilner’i yalnız bırakması onda arkadaşına dair suçluluk duygusu uyandırmış ve bu içini kemiren bir durum olmuştur. bu huzursuzluk Hans’ın hayatını önemli etkilemiş, en sevdiği arkadaşının okuldan gitmesi; okulundan daha da uzaklaşmasına sebep olmuştur. Bir arkadaşının intiharıyla ölümle yüzleşmeleri hayatı anlamlandırmakta ki boşlukları daha da ortaya çıkarmış ve Hans o okulda okumak istemediğine karar vermiştir. Okuldan ayrılan Hans’ı babası zor kabullenmiş ve yine şartlar sunmuştur. Bir zanaat elde etmesi gerekmektedir ve Hans lise arkadaşının tavsiyesiyle çıraklığa başlamıştır. Bu da hayatında başka önemli bir dönüm noktasıdır. Yine arkadaşına uymuş alkol gibi dinice uygun olmayan, babasının uygun görmediği ve hiç alışık olmadığı eylemlere başlamıştır. Huzurlu değildir fakat arkadaşına uymuştur. Aynı zamanda Hans’ın karşı cinse bakışı değişmeye başlamakta ve önceden onun için bir şey ifade etmeyen kızlara ilgi duymaya başlamıştır. Fakat o durumda da kendine uyumsuzdur. Ondan tam olarak haz alamamaktadır. Ve bu başkalaşmayla Hans eski hayatıyla yeni hayatına uyum sağlamaya çalışmaktadır.<br />
<br />
Hans’ın yaşamında kendi istek, arzu ve dürtülerini; hem biyolojik hem fiziksel hem de düşüncel değişimleriyle uyum sağlama çabasını görmekteyiz. Hikayenin özet cümleleri olarak; Meseleyi özetleyen cümlelere yer vermiş bir paragraf “Bir ağaç budanıp da tepesi kesildi mi, köke yakın bir yerinden yeni filizler, sürgünler verir; bunun gibi, henüz ömrünün baharında hastalanıp ölüm yatağına düşen bir ruh da çokluk ilk yaşam günlerine ve sezgilerle kıpır kıpır bir çocukluk çağına döner sık sık, sanki orada yeni umutlar keşfedecek ve kopan hayat ipliğini yeniden birbirine tutturacaktır. Ağacın kökünden fışkıran sürgünler bir solukta boy atar, büyür, özsularla donanır ama yalancı bir yaşamdır ortada görünen, sürgün gelişip de eskisi gibi doğru dürüst bir ağaca dönüşemez artık.”<br />
<br />
Günümüzde de çokça karşılaştığımız bir durum olan, ebeveynlerin baskısı, ergenlerin hem biyolojik hem hormonal hem de fikirsel olgunlaşmalarına uyumunu öyküsel anlatımla okuduğumuz Çarklar Arasında kitabı, tüm eğitimcilerin okuması gereken bir başyapıt. Onların gelişimlerini bütünsel açıdan gözler önüne seriyor. Zamanın, başkalarının istek ve arzu çarkları arasında kalmış buluğ çağı gençlerin gerçeklerini gösteriyor.<br />
<br />
Feyzanur Savaş.Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-47649113038452985582017-06-12T00:42:00.000-07:002017-06-12T00:42:06.986-07:00 TBMM'nin abone olduğu 50 dergi<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: "Open Sans", sans-serif; font-size: 15px; line-height: 26px; margin-top: 15px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;">
Türkiye’nin 6 derleme kütüphanesinden biri olan Meclis Kütüphanesi’nin abone olduğu dergiler ortaya çıktı. Geçmişten kalan yazma eserler, tutanakların yanı sıra satın alma yoluyla da kitap ve dergi alınan kütüphane siyaset, toplum, hukuk ve kültür sanat alanlarında yayınlanan 50 dergiye abone.</div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: "Open Sans", sans-serif; font-size: 15px; line-height: 26px; margin-top: 15px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;">
<strong style="background: transparent; border: 0px; box-sizing: border-box; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;">MECLİS’İN ABONE OLDUĞU DERGİLER</strong></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: "Open Sans", sans-serif; font-size: 15px; line-height: 26px; margin-top: 15px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;">
Gazete Duvar'da yer alan habere göre, Meclis’in abone olduğu dergilerin listesi CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın bir soru önergesiyle ortaya çıktı. </div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: "Open Sans", sans-serif; font-size: 15px; line-height: 26px; margin-top: 15px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;">
Meclis Başkanvekili Aydın, talep üzerine Meclis Kütüphanesi için abone olunan Türkçe dergilerin de listesini verdi. İşte Meclis’in abone olduğu dergiler:</div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: "Open Sans", sans-serif; font-size: 15px; line-height: 26px; margin-top: 15px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;">
“Atlas, Atlas Tarih, Bilim ve Teknik, Bilim ve Ütopya, Birikim, Bloomberg Business Week Türkiye, Capital, Chip, Cins, Derin Ekonomi, Derin Tarih, Dil ve Edebiyat, Diplomatik Gözlem, Doğu Batı, Ekonomist, Ermeni Araştırmaları, Finans Politik ve Ekonomik Yazılar, Forbes Türkiye, Güncel Hukuk, Haber Ajanda, Harvard Business Rewiew Türkiye, Hüküm, İktisat ve Toplum, İleri, Kültür Ajanda, Milliyet Sanat, Muhafazakar Düşünce, Mülkiye, National Geographic Türkiye, Nihayet, Para, Paros, Popular Science Türkiye, Savunma ve Havacılık, Siyaset, Tarih, Teori, Toplum ve Bilim, Toplumsal Tarih, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Türk Edebiyatı, Türk Kütüphaneciliği, Türk Yurdu, Türkiye Günlüğü, Uluslararası Hukuk, Uluslararası İlişkiler Dergisi, Uluslararası Suçlar ve Tarih, Varlık, Yedikıta, Yeni Türkiye.”</div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: "Open Sans", sans-serif; font-size: 15px; line-height: 26px; margin-top: 15px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;">
<br /></div>
<div style="background: rgb(255, 255, 255); border: 0px; box-sizing: border-box; font-family: "Open Sans", sans-serif; font-size: 15px; line-height: 26px; margin-top: 15px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: top;">
<a href="http://www.murekkephaber.com/tbmm-nin-abone-oldugu-50-dergi/5618/">KAYNAK</a></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-20728635109477636032011-08-30T15:53:00.000-07:002011-08-30T15:53:04.688-07:00Hocanın dediğini yap yaptığını da yap<span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"></span><br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b>Osmangazi Gazcılar Caddesi'nde bulunan Bedir Camii, geniş kitaplığı ile cemaatin yoğun ilgi gösterdiği mekânların başında geliyor.<o:p></o:p></b></div><br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b>Bedir Camii İmamı Mustafa Basrık</b>, dolaplarda kilitli bulunan kitapların yerlerini değiştirdi ve insanların rahatça ulaşabileceği pencere kenarlarına koyarak cemaatinin kitap okuma alışkanlığını arttırdı. Şimdi bu camimizde sadece namaz kılınmıyor; kitap okunuyor, muhabbet ediliyor. Ne kadar güzel…<o:p></o:p></div><br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b>Bedir Camii İmamı Mustafa Basrık, camilerinin sabah namazından yatsı namazına hatta günün tamamında açık olması için çalışma başlattıklarını, nöbetçi sistemiyle caminin sürekli açık kalması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.</b><o:p></o:p></div><br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Başka bir uygulaması ile de dikkatleri üzerine çeken <b>Bedir Cami İmamı Basrık, 250 çocuğu Gazcılar-Bedir Camisi'nde</b> buluşturdu.<o:p></o:p></div><br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">Gerçekten çok güzel projeye imza atılmış. Bunun yanında <b>Bedir Camisi’nde teravih namazı sonrasında da büyüklerin çocuklara çay ikram etmeleri de önemli bir gelenek haline gelecek herhalde</b>. Beni de davet ettiler gerçekten çok hoş bir manzarayla karşı karşıya kaldım. Öğrencilere burs da veriyorlarmış. Çaylarda ücretsizmiş…<o:p></o:p></div><br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b>Giderseniz ne demek istediğim tam manasıyla anlaşılacak…</b><span><o:p></o:p></span></div><br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;">İnşallah tüm camilerimizde böyle uygulamalar başlar. Cami cemaatini Allah’ın evinden uzaklaştıran değil, camiyi sevdiren hocalarımız görevlerini en iyi şekilde yapar.<o:p></o:p></div><br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify; text-indent: 35.4pt;"><b>Tüm camilerimizde bu ve bunun gibi örnek hareketleri görmek umuduyla. <a href="http://www.kentgazetesi.com/habergoster.aspx?id=21252">Saygılarımla</a>…</b></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-58669026387643567842011-08-30T15:51:00.000-07:002011-08-30T15:51:11.919-07:00Kitaplar Okunsun Kampanyası<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; line-height: 18px;"></span><br />
<div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;"><img src="http://www.engelliler.net/wp-content/uploads/kityabadair.png" /></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">KİTAPLAR OKUNSUN Kampanyası kitapların okunması amacıyla kitapların paylaşılmasını amaçlayan bir kampanyadır. Evde, İşyerinde vs. yerlerde okuyucuların okudukları, paylaşmak istedikleri kitapları kitatabadair.com aracılığıyla paylaşabilirler.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Bu kampanya kapsamında kitaplarını paylaşmak isteyen okuyucular kitaplarını kitabadair.com’a bildirirler. Kitabadair.com hiçbir ücret karşılığı olmadan kargo ile kitaplarını paylaşmak isteyen okuyucunun belirttiği adresten aldırır. Kitabadair.com bu kitapları hiçbir ücret istemeden kitap sevenlerle kitabadair.com sitesinde “Kitaplar Okunsun” kampanyası adı altında paylaşır.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Kitaplar Okunsun kampanyasında bir okuyu bir ayda sadece 5 kitap alabilir ve sadece aldığı 5 kitabın kargo ücretini kendisi öder.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Not:Kitaplar Okunsun Kampyasından Tüm Devlet Kurumları (Okullar,cezaevleri vs.) kitap alma sınırı olmaksızın Kitabadair’le İletişime geçip faydalanabilirler.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Tüm okuyuculara faydalı olması temennisiyle.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;"><strong>Kitap Bağışlarınız için:</strong></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Bağışlamak istediğiniz kitapları için aşağıdaki formu doldurduktan sonra paketleyip en yakın MNG kargo şubesine ücretsiz olarak teslim edebilirsiniz. Kargo sizden hiçbir ücret almadan bizlere ulaştıracaktır.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Teslim adresi :Kaya Bilişim Teknoloji</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Kocatepe Mah. 50. Yıl Cad. No:109/A<br />
Bayrampaşa – İstanbul</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">info@kitabadair.com</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; margin-bottom: 10px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;"><a href="http://www.engelliler.net/kitaplar-okunsun-kampanyasi/">0532 283 01 25</a></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-64031546805263921612011-08-30T15:47:00.000-07:002011-08-30T15:47:11.958-07:00Mevlânâ’daki insan sevgisinin kaynağı Kur’ân’dır<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif;">YAZAR HAYAT NUR ARTIRAN: Mevlânâ’daki insan sevgisinin kaynağı Kur’ân’dır...</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif;"><img src="http://www.yeniasya.com.tr/Uploads/haber/ilave/2011-08-29_212319.jpg" /></span><br />
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif;"><br />
</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif;"></span><br />
<div><strong>GİRİŞ</strong><br />
Son günlerde liberalizmin ülkemizde etkili olmasıyla birlikte dindarlık kendine daha iyi bir hayatiyet alanı kazanıyor gibi görünse de bazen liberalizm dinî değerlerin içini boşaltabiliyor. Kimi dinî değerler folklorik ya da pazar malzemesi haline dönebiliyor. Bu değerlerden birisi de Mevlânâ Hazretleri ve öğretileri. Biz de bayrama özel Mevlânâ Hazretleri’nin öğretilerini yakından inceleyen Hayat Nur Artıran’la güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Artıran Hanım, Mevlânâ Hazretlerinin Kur’ân’dan, Hadisten ayrı düşünülemeyeceğini söylüyor. Zaten son çıkardığı kitap “Aşk Bir Dâvâya Benzer” kitabı da bunu kanıtlar nitelikte. Bu röportajın bana öğrettiği en büyük şey Mevlânâ’nın “Ne olursan ol gel” çağrısının hakikatini göstermesi oldu. Bakalım size neler hissettirecek?</div><div><strong>Hazreti Mevlânâ’yı İslâmiyeti farklı yorumlamış veya kendince ılımlaştırmış bir kişilik olarak görmek mümkün mü?</strong></div><div>Hz. Mevlânâ’yı Cenâb-ı Hak’tan, Efendimizden (asm), Kur’ân ve Hadis’ten ayrı düşünmek yapılacak en büyük yanlıştır. Mevlânâ Hazretleri “Ben Kur’ân’ın kulu kölesi, Hz. Muhammed’in (asm) bastığı yerin toprağıyım” diyen ulu bir sultandır. Zaten kendisi böyle bir yanlış anlayışa maruz kalacağını bildiğinden olacak ki, asırlar önce bu beyti söylemiştir. Hz. Mevlânâ’nın tüm sözlerinin kaynağı âyet ve hadis-i şeriflerdir. O nedenle Mesnevî’ye Mağz-ı Kur’ân, Keşşafu-l Kur’ân denmiştir. Şems-i Tebrizî; Mevlânâ Hazretleriyle ilgili olarak “Her ne söylemişse altına Hazret-i Muhammed’in (asm) mührünü vurmuştur” der. Kim ne söylerse altında Hz. Muhammed’in (asm) bir sözü olmalı ki o söz yeterince açıklanmış, anlaşılmış olsun.</div><div>Tam da bu noktada Hz. Mevlânâ’yı Hümanizmle yorumlayanlar da var. Ne olursan ol, ne yaparsan yap insan sonuçta değerlidir gibi…</div><div>Hz. Mevlânâ hümanisttir, ama bu sıradan boş bir hümanistlik değildir. Onun tüm insanlık âlemine hoşgörüyle yaklaşması, din, dil, ırk, mezhep ayırmadan herkesi kucaklaması Muhammedî (asm) ahlâkı en yüksek derecede yaşamasından ileri gelir. Peygamberimize (asm) duyduğu sınırsız aşk-u muhabbetin bir yansımasıdır bu durum. Bir beytinde “Hiç kimseye kâfir deme, hiç kimseyi hor hakir görme çünkü herkeste onun nuru var, yani Muhammedî nur var” demiştir.</div><div>Bunu biraz açar mısınız?</div><div>Bilindiği üzere Allah (cc) âlemleri yaratmadan önce Efendimiz’in (asm) nurunu yaratmıştır. O nurdan da tüm âlemler yaratılmıştır. Bilenler bilir ki ister Budist, ister ateist, ister Hristiyan olsun hepsinde Efendimizin (asm) nuru var. Herkese gösterilen o hürmet, sevgi, saygı kişinin şahsına değil ondaki mânevî emanetedir, farkında olmadan taşıdığı Muhammedî (asm) nuradır.<strong> Bu davranış “Yaratılanı hoş gördük Yaradan’dan ötürü” diyen Yunus Emre Hazretlerinin sözünün gerçeğe dönüşen yaşanmış halidir.</strong></div><div><strong>“Ne olursan ol gel” derken hiçbir kriter yok mu?</strong></div><div>Madde âleminde dahi bazı kriterler söz konusu olurken mânâda olmaz mı? Cenâb-ı Allah’ın (cc), Peygamber Efendimiz’in (asm) kabul etmediğini Mevlânâ Hazretleri nasıl kabul eder? Hz. Mevlânâ’nın Allah’ın rahmetinden, Hz. Peygamber’in (asm) şefaatinden daha büyük bir şefkat ve merhamete sahip olduğunu düşünmek ne derece doğru olur? Ne olursa olsun yarattığı kulu bağışlayacak büyük bir merhamet ve şefkata sahip olan Hz. Allah’tır. Bu âleme Rahmete'l-lilâlemin olarak gönderilen Efendimiz’dir (asm). <br />
İnançlı inançsız herkes bir yudum su içiyor, bir lokma ekmek yiyorsa Efendimizin (asm) yüzü suyu hürmetine içiyor yiyor. “Rızıklar dahi ondan rızık diler” diyen bir Hazret-i Mevlânâ’dan bahsediyoruz. "Allah’tan ümit kesilmez" diyen bir Rabbimiz, ümmetinden hiçbir zaman şikâyetçi olmayan, "Onlar bilmiyor, sen onları bağışla" diyen yüce bir Efendimiz (asm) var.</div><div>Yani Hz. Mevlana’nın hoşgörüsü Kur’ân ve Hadis kaynaklı, değil mi?</div><div>Efendim bunu daha farklı düşünmek mümkün müdür? Buna bir örnek vermek gerekirse Feriduddin-i Attar Hazretlerinden bir olayı arz etmek isterim: Bir gün Peygamber Efendimiz (asm) “Ya Rab bundan önceki bütün ümmetlerin hataları, kusurları, ayıpları ortaya döküldü. Benim ümmetimin ayıp ve kusurlarını ortaya dökme, onları sadece ben bileyim” diye yüce Rabbimize niyaz edip yakarır. Cenâb-ı Hakk’tan Efendimize (asm) gelen hitap ne kadar dikkate şayandır: “Ümmetin öyle hallere düşecek ki, belki sen dahi kaldıramayacaksın. Bırak ümmetinin ayıp ve kusurlarını sadece Ben bileyim, sen dahi bilme.” Bu yarattığı kuluna karşı nasıl bir örtücülüktür, bir peygamberin ümmetine karşı duyduğu nasıl bir şefkat ve muhabbettir, bunu zahir kelimelerle nasıl anlatabilirsiniz. Bundan daha büyük hoşgörü, örtücülük, şefkat ve muhabbet olur mu?<br />
Düşünün ki Hz. Hamza gibi iki cihan arslanını şehit eden Vahşi için yüce Rabbimizden “Allah’tan ümit kesilmez” âyeti inmiştir. Vahşi, Hz. Hamza’yı şehid ettikten sonra Cenâb-ı Hakk’ın farklı bir kudreti tecelli ediyor ve Vahşi’nin içine öyle bir ateş düşüyor ki yapmış olduğu telâfi edilmez hatanın sonunda Hz. Hamza’nın ve Peygamber Efendimiz’in (asm) hakikatine vakıf oluyor. Pişmanlıktan gözlerinden kanlı yaşlar akıyor. Çok uzun hikâyedir kısa keseyim vesselâm sonunda bir âyet iniyor: “Allah kendisine şirk koşanlar müstesna dilediğini bağışlar.” Bu âyeti hemen Vahşi’ye müjdeliyorlar.<br />
Fakat Vahşi; umutsuzluğa kapılarak “Şeytanın bütün zürriyeti bağışlanır, onun tövbesi kabul edilir de benimkisi edilmez. Ben öyle bir iş yaptım ki, Nuh’un ömrü kadar ömrüm olsa, Eyyûb gibi sabretsem yine de ben bağışlanmam” diye gözünden kanlı yaşlar akıtıyor ve “Ya Rab, bilirim ki sen herkesi bağışlarsın, ama bu Vahşi kulunu hiç bağışlamazsın” diyerek feryatlar ediyor. İşte o anda yüce Rabbimizin rahmet denizi coşuyor ve “De ki: Nefisleri uğruna aşırı giden kullarım, sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar” âyeti iniyor. Vahşi için bile "Benden ümit kesme" diyen bir Rabbimiz, onu affedip bağışlayan hoş gören bir Efendimiz (asm) var. Tüm bunlar karşısında Hz. Mevlânâ “Ne olursan ol yine gel” demesin de ne desin? Peygamber Efendimiz (asm) kimi dini inancı hali ahvali yüzünden hor hakir görmüş kapısından kovmuş ki, Hz. Mevlânâ da birilerini dergâhından uzak tutsun.<br />
<br />
<strong>Dergâhın mânevî anlamı nedir?</strong></div><div>Dergâh hastane, mürşitler de doktor gibidir. Cümle nefsanî hastalıklar burada tedavi edilir. Dergâh hamam gibidir, cümle kirler burada ehlinin eliyle yıkanarak temizlenir. O nedenle doktor hastayı, hamam kirliyi kabul etmez olur mu? Maksat hastaların doktora, kirlilerin hamama gitmesi değil midir? Bir doktor hastaya “Sen çok hastasın git tedavi ol da bana gel” der mi? Hamamcı “Sen çok kirlisin git temizlen de hamama gel” diyebilir mi? Dünyada bile böyle şeyler mümkün olmazken Allah’ın mânevî hekimleri nasıl böyle bir şey yapsın? Kimi dergâhından kovsun?<br />
Fakat hastaneye gitmekten maksat tedavi olmak, doktora teslim olup verilen ilâçları kullanmaktır, gerekirse bıçak altına yatmaktır. Hem hastaneye gidip hem de başımıza buyruk olamayız. “Ne olursan ol gene gel” demek: “Ey insan! Devası bulunmayan bu âlemdeki hastalığın neyse hiç korkma, ümidini kesme bize gel, derdinin dermanını bulursun, çünkü bir Allah’ın hekimleriyiz. Ey kirli adam! Sen bir yanlış yapıp lağım kuyusuna düştüysen orada yıllarca kaldıysan bile yine ümitsiz olma, o kuyudan çık bizim dergâhımızdaki rahmet suyumuzla yıkan, anadan doğmuş gibi tertemiz olursun” demektir. Yoksa “Lağım kuyusundan çık gel tertemiz olan Hakk âşıklarının yaşadığı ulu dergâhta sen de o pisliğinle aramızda yaşa” demek değildir. Suyun altına girip yıkanmadıktan sonra suyu bilmekle insan temizlenmez. İlâç rafta durduğu müddetçe ilâçtır. İçilince şifa verir. Hamama gitmekten maksat yıkanmak, doktora gitmekten maksat ilâçları kullanmaktır. Gerisi kendi kendimizi kandırmaktan başka bir işe yaramaz.<br />
Cümle sözlerin hülâsası: “İyilikle kötülük bir olmaz, sen kötülüğü iyilikle sav” diyen Rabbimizin emri gereğince elbette bu âyete uygun bir şekilde yaşamak her kula farzdır. Efendimizin (asm) rahmete'l-lil âlemin oluşunu dolayısıyla da Hz. Mevlânâ’yı ve ondaki Muhammedî (asm) ahlâk gereği gösterdiği hoşgörü, sevgi ve şefakati anlamayanların sözleri kendileri gibi fani olup çürüyüp gidecektir. Bir gün o sözlerden hiç bir eser kalmayacaktır, ama Hz. Mevlânâ’nın tüm evreni kucaklayan ledün sözleri ilelebet bâki olacaktır. Çünkü o sözlerin kaynağı bâkî olan İlâhî rahmet deryasından coşup gelmektedir.</div><div>“Aşk Bir Dâvâya Benzer” isimli eserinizde Peygamber Efendimizin (asm) hakikatıyla ilgili çok geniş bilgilere yer verildiği gibi az yemek, az konuşmak ve az uyumakla ilgili de oldukça derin mânâlara değiniyorsunuz. Bu konuda da birkaç cümle söyleyebilir misiniz?</div><div>Az yemek, az uyumak ve az konuşmak dinîmizin tavsiyesidir. Az yemek az uyumaya, az uyumak az konuşmaya, az konuşmak da dinlemeye vesile olur. Sürekli konuşan insan dinleyemez. Kur’ân okumak sünnet, fakat dinlemek farzdır. "Oku" emri Efendimize, dinlemek ümmetine farz olmuştur. O nedenle Hz. Mevlânâ da Mesnevî’ye “Dinle Neyden” diyerek başlamıştır. Elbette tüm bunlar boş ve tesadüf değildir. Burada çok önemli bir nokta da “helâl lokma” yemektir. Helâl olmadıktan sonra az yemenin kime ne faydası olur?<br />
Beden topraktan yaratılmıştır. Yediğimiz lokmalar tohum gibidir, duygu ve düşüncelerimiz de yediğimiz o lokmalardan meydana gelir. Bir insanı insan yapan duygu ve düşüncelerimizdir. Helâl lokma insanda güzel insanî düşüncelerin, haram lokma ise olumsuz negatif düşüncelerin doğmasına vesile olur. Negatif düşünceler de insanı depresyona sürükler. Günümüzde depresyon had safhaya ulaşmış durumda. Bunun en önemli nedenlerinden biri helâl lokmanın azalmasıdır. Fakat haram lokmayı da sadece ağız yoluyla alınan gıdalar olarak düşünmek çok yanlış olur. Bu konu çok detaylı bir şekilde söz konusu eserde açıklanmıştır.<br />
Abdülkadir Geylânî Hazretlerine gelen biri: “Efendim namaz kılarken gönlümden başka başka şeyler geçiyor. Hulûs ile aşk ile namaz kılamıyorum. Bunun devâsı nedir?” diye sorar: Abdülkadir Geylani Hazretleri de “Yediğin içtiğin şeylerin helâl olmasına dikkat et” der. Demek ki namazdaki hulûsumuzu, aşk-u muhabbetimizi bile yediğimiz lokmalar şekillendiriyor.</div><div><strong>“Haram lokmayı sadece ağızdan alınan yiyecekler olarak düşünmek çok yanlış olur” dediniz bunu biraz açar mısınız?</strong></div><div>Efendim bu yeme içme olayının farklı bir boyutudur. Mevlânâ Hazretleri “Hayvan ağızdan, insan kulaktan beslenir” der. Biz ağızla ne yersek yiyelim bunun ruhumuzla hiç bir alâkası yok. Bu tür yiyecekler sadece bizim nefsimizi besler. Fakat ağız yoluyla helâl lokma yemeye dikkat edilirse, nefis fazla güç kuvvet bularak bizleri esir etme gücünü kendinde bulamaz. İnsanın kulaktan beslenmesi dinlemeyle alâkalı bir sözdür. Kişi çalışıp çabalar helâl yoldan rızk kazanmak için nice gayretler gösterir. Helâl lokması elinde evine dönerken kulağını, gözünü, dilini, harama verir. Yani helâl olmayan söz dinler, söyler, düşünür, bakar, bunlar elimizdeki helâl lokmamızı haram eden nedenlerden bazılarıdır.</div><div><strong>Bayramı tatil olarak geçirme tartışmasına nasıl bakıyorsunuz?</strong></div><div>Aile çok önemli bir kurumdur, aile toplumun temeli gücü kuvvetidir. Ailenin çöktüğü yerde devlet millet çöker. Aile denilen küçük gruplar bireylerden meydana gelir. Bireylerde çözülme, dejenere olma başlarsa elbette bu durum zaman içersinde devlet ve milleti de içersine alır. Üzerimizde emeği olan aile bireylerimizi sosyal hayatımızı şekillendiren büyüklerimizi yok sayarak bir yaşam sürmek insanî değerleri hiçe saymak olur. Bu durum genç neslimize de yanlış örnek teşkil edeceğinden kendi çocuklarımızdan da sevgi saygı vefa bekleme hakkımız olmaz. Çünkü bu dünya dağa benzer, yapılan edilen işler de sese. Bizden çıkıp yankılanan ses bir gün dönüp dolaşıp bize ulaşır. Göstermediğimiz sevgi, saygı ve vefayı evladımız dahi olsa hiç kimseden beklemeye hakkımız yok. Elbette çalışan insanların durumlarını, dinlenmeye olan ihtiyaçlarını bilmez değiliz. Fakat bayramları tatil olarak geçirmeye niyet ederken madde ile mânâ arasında bir denge kurmaya çalışmalı. Sadece bayramlarda değil tüm hayatımızda bu dengeye dikkat etmek hayatımızın en önemli hasletlerinden biri olmalı. Yaşantımızda mânâyı merkez kabul edersek, zaten madde kendiliğinden bir düzene girecektir. Fakat maddeyi merkez haline getirirsek ne yapılsa yapılsın mânâmız bir düzene <a href="http://www.yeniasya.com.tr/haber_detay2.asp?id=17962">girmeyecektir</a>.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-58315800956111390142011-08-30T15:45:00.000-07:002011-08-30T15:45:00.611-07:00Amak-ı Hayal ve bayram<img src="http://medya.zaman.com.tr/2011/08/30/kultur1.jpg" /><br />
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white;"></span><br />
<div id="news-detail-spot" style="float: left; font-family: Georgia; font-size: 12pt; font-weight: bold; line-height: 18pt; padding-bottom: 10px; padding-top: 10px; width: 455px;">Eylülde yeni bir basımı çıkacak olan "Amak-ı Hayal''de Filibeli Ahmed Hilmi, ruh ve madde âlemi arasında varlığın hakiki manasını arayan Raci'nin, bir gün mezarlıktaki kulübesinde yaşayan Aynalı Baba'yla tanışmasını ve hayali yolculuklarını anlatıyor.</div><div id="news-detail-news-text" style="display: block; float: left; font-family: Georgia; font-size: 11pt; line-height: 16pt; width: 455px;"><div id="haberMetinDiv">Aydınlık bir bayram sabahını karşılamanın dinginliğiyle uyandınız. Namaz kılmak için bir selatin camiine gittiniz belki. Ya da sevdiklerinizle birlikte ibadet etmenin tanıdık huzurunu tercih edip mahallenizdeki küçük caminin güvenli koynuna sığındınız. "Ne mübarek bir âlem bu" dediniz. Dualarınız kubbelerin, minarelerin, revaklı avluların, mahfillerin, türbelerin, külliyelerin üzerinde dönerek yükselirken öylece gök kubbeye bakakaldınız. Tanrı'nın mabedi sizi sükunetle karşıladı. Keder ve kıpırtısız neşenin birbirine dolanan kuyrukları biraz içinizi kamaştırdı. Bugün sevdiklerinize kavuşacaksınız. Malum ev ve kabristan ziyaretleri başlayacak. Bayram buluşmaları 'vazife' olarak telakki edilmediğinde makbuldür, ulvidir, kıymetlidir. İçten sarılmalar, kalbi yumuşatır. Gelecekte görülecek rüyaların tohumlarını bırakır zihinlere. Eskiden bayram günleri mistik gezintiler de olurmuş. Hani şu dergahların, tekkelerin, Mevlevihanelerin hayatımızdan taammüden çıkarılmadığı zamanlarda... Gündelik yaşamın uğultusundan çekilip tefekküre dalmanın önemli bir yeri varmış. Belki bugün bir değişiklik yapıp hâlâ sönüp gitmemiş olanlardan birini ziyaret etmek istersiniz. Ya da kalabalık dağıldıktan sonra maneviyatı besleyen hikâyelerden oluşan eğlenceli, deruni bir kitap okumak iyi gelir yorgun ruhunuza.<br />
Varlığın mânâsını arayış<br />
Ben bu bayram tatili için öyle bir kitap seçtim. Eylülde Kapı Yayınları'ndan yeni bir basımı çıkacak olan 'Amak-ı Hayal', onunla tanışmış olanların pek çoğu için 'başucu' kitabı olmuş. II. Meşrutiyet dönemi yazarlarından Filibeli Ahmed Hilmi, 1901'de Fizan'a sürgün edilip İstanbul'a döndükten sonra Darülfünun'da felsefe dersleri vermiş. Dönemin gazetelerinde siyasi ve felsefi makaleler yazan, İslam kültürüyle beraber Batı düşüncesini harmanlayan yazarın romanlarının yanı sıra İslam Tarihi, Bektaşiler, İttihat Terakki ve Abdülhamit üzerine yayımlanmış pek çok eseri var. Amak-ı Hayal, üslubu ve içeriği itibarıyla bu coğrafyanın kadim kültürüyle beslenen yazarların kaleminden çıkan eserlere pek benzemiyor.<br />
Roman, ruh ve madde alemi arasında varlığın hakiki manasını arayan Raci'nin, bir gün mezarlıktaki kulübesinde yaşayan Aynalı Baba'yla tanışmasını ve hayali yolculuklarını anlatıyor. Parçalanmış zihni ve bölünmüşlüğüyle hayatın içinde büsbütün kaybolmuş Raci'nin ironik hikâyeleri, sadece tasavvuf sırlarına dair ipuçları vermiyor, okuyanı derin felsefi sorularla da baş başa bırakıyor. Onunla Hiçlik zirvesine, Zerdüşt diyarına, Kaf Dağı'na ve daha evvel ayak basmadığınız karmaşık 'hayal ülkelerine' gidiyor ve yolda karşılaştıklarınızı kalp bilgisiyle öğreniyorsunuz.<br />
Ahmed Hilmi, yaşadığı devrin çelişkilerini de idrak edebilmiş ve onlarla bir 'mektepli' olarak zarifçe dalgasını geçmiş: "Aralarında oruç tuttuğu halde, namaz kılmaya gerek görmeyenleri de vardı. Uzun bir namaz olan Teravih'e hiçbiri yanaşmazdı. Ramazan bitti mi, bunların din duygusu da elveda der giderdi. Mevsim elbisesi giymeye benzeyen bu çeşit dindarlığa ben her yıl hayret ederim." Aradan neredeyse yüz yıl geçti, sizler de hâlâ hayret ediyorsunuz, değil mi?<br />
Yazarın bu türden tespitler ve kendisine de acıyan matrak cümlelerle uzun bir girizgah yapması boşuna değil. Okura sonradan başına gelenlerin, insan ruhunu ne türden kırılmalara uğratabildiğini inandırıcı bir kurguyla göstermek istiyor sanırım. Kitabın temel sorusu şu aslında: "Şimdiye kadar, kim bilir, kaç hayvan yükü kitap okudun? Ne anladın? Hiç değil mi? İnsanların bilgisi nedir? Bencilliklerimiz ve zevklerimiz ihtiyaç olan sanatlara ait şeylerden ibarettir. Peki hak ve hakikate dair ne biliyorlar? Hiç! Akli denklem ile hakkı itiraf etmek mümkündür. Fakat anlamak mümkün mü?" Her bölümü değişik okumalara, yorumlara açık olan metin, bir romandan ziyade 'deliliğin' kıyısında 'neden' sorusuna cevap bulmak isteyenlerin döne döne okuyacağı türden kült bir kitap.<br />
En sevdiğim bölümlerden birinde, ney çalan Aynalı, dervişçe bir taksimden sonra saz çalıp gazelini okur. Yine uhrevi bir âleme dalan Raci, Beşeriyet adında sefil birisiyle karşılaşır. Hıçkırıklarla ağlayan adam neden onca sefalete katlandığını anlatır: "Mademki hayattan nefret ediyorum ve zevk alamıyorum. Peki saadet nedir" diye sorar. Orada hazır bulunanlar – Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Adem, Eflatun, Zerdüşt, Hızır, Lokman, Aristo ve diğerleri 'saadeti' tarif eder. Beşeriyet yorulmuştur, 'hangisi doğrudur' diye mırıldanır. Başkan ayağa kalkar ve aradığı cevabı verir: "Saadet, hayatı olduğu gibi kabul etmek, işlerine razı olmak ve ıslahına <a href="http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1174617&title=amaki-hayal-ve-bayram&haberSayfa=0">çalışmaktır</a>."</div></div><span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Georgia; font-size: 15px; line-height: 21px;">Bugün tertemiz bir bayram sabahı. Bu yazıyı kim bilir nerede okuyacaksınız. Belki bir ulu çınarın altında ya da serçelerin zıpladığı bir kır kahvesinde. Ya da cennet misali göz alan yeşilliklerle bezenmiş geniş bir bahçede. Nerede olursanız olun, başınızı usulca göğe kaldırın. Yazarın dediği gibi, 'insan idrakinin keşfettiği geometrik şekillerle eşsiz tabiat sanatının tam bir münasebeti' var. İnsanın kainatın çekirdeği olduğuna inandıran da bu inancın bir parçası değil mi zaten?</span><span class="Apple-style-span" style="background-color: white;"><div style="display: block; float: left; font-family: Georgia; font-size: 11pt; line-height: 16pt; width: 455px;"><div><br />
</div></div></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-10406664262656689982011-08-30T15:43:00.000-07:002011-08-30T15:43:08.725-07:00Çanakkale'nin 400 yılı kitap oldu<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 18px;"></span><br />
'Çanakkale Gravürleri' adlı kitapta, Çanakkale'deki Abydos Antik Kenti, Kilye Koyu, Maydos, Aleksandria Troas ve Assos gibi çok sayıda yerleşim alanının, gezginler tarafından çizilmiş gravürler bulunacak. Gravürlerin yanı sıra, Prof. Dr. Halil İnalcık'ın yazdığı 'Çanakkale Boğazı: Özet ve Kronoloji' bölümü de kitapta yer alıyor.<br />
Kitapta, Choiseul Gouffier'in 1822 yılında çizdiği Üvecik Sivri Tepe Tümülüsü, Joseph Mery'nin 1855 yılında çizdiği Gelibolu, Corneille de Bruyn'ın 1698 yılında çizdiği Gelibolu, Antonie Ignace Melling'in 1819 yılında çizdiği Bozcaada gravürleri gibi, çok sayıda gezginin çizdiği gravür yer alıyor.<br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 18px;">Gazeteci tarafından <a href="http://www.hakimiyet.com/kultur-yasam/canakkalenin-400-yili-kitap-oldu-h3277.html">kitaplaştırıldı</a>.</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 18px;"><img src="http://www.hakimiyet.com/images/haberler/canakkalenin_400_yili_kitap_oldu_h3277.jpg" /></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-11562247564978496742011-08-30T15:41:00.000-07:002011-08-30T15:41:32.063-07:00'Şeker' gibi kitaplar...<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;">Malumunuz<strong> </strong>'chick-lit' edebiyatı, romantizmle mizahı, zamanın en moda akımlarıyla bir tutam macerayı eğlenceli biçimde harmanlayan, şampanya köpüğü çekiciliğinde romanlar anlamına gelir. Bu tür romanları da genelde, kendi hayatları da benzeri hikayeleri aratmayacak çevrelerde geçen, <linkz id="linkz1">genç</linkz> ve çekici kadın yazarlar yazar.<br />
<b><br />
HARMEL'DEN FRANSIZ ÖPÜCÜĞÜ </b><br />
Kristin Harmel de bunlardan biri... Biz onu daha önce Turkuvaz Kitap'tan çıkan <i>Bir Film Yıldızı Nasıl Tavlanır? </i>adlı romanıyla tanıyıp sevmiştik. Harmel, bu kez ilkini aratmayacak ölçüde <linkz id="linkz2">eğlenceli</linkz> bir diğer 'chick-lit' romanla çıkıyor karşımıza... Yine Turkuvaz Kitap'tan çıkan <i>Fransız Öpücüğü</i>, evlenmek üzereyken nişanlısı tarafından terk edilen ve aynı dönemde işinden de atılan <linkz id="linkz5">genç</linkz> bir kadının, en yakın <linkz id="linkz4">arkadaşının</linkz> daveti üzerine gittiği Paris'te hem hayatının aşkıyla tanışmasını hem de yeniden ayakları üstünde durmasını <linkz id="linkz6">eğlenceli</linkz> bir tonda anlatıyor. Bu romanda, bir kadına pembe düşler kurduracak hemen her şey var; rüya gibi Paris günleri, romantik ve yakışıklı Fransız erkekleri, son derece çekici bir müzik yıldızı, kadın arkadaşlığı ve üstüne de müthiş bir aşk!<br />
<b><br />
MİNU'DA TUTKULU BİR AŞK </b><br />
Bir bölümü Paris'te geçen ve merkezinde son derece tutkulu bir aşk olan bir diğer kitap da bu kez Türk bir yazardan, <linkz id="linkz7">Deniz</linkz> Kurbanzade'den geliyor. Galata Yayınları'ndan çıkan ve Kurbanzade'nin ikinci romanı olan <i>Minu</i>, geçtiğimiz yüzyılın başında İstanbul'da başlayan, Boğaziçi'ndeki zarif yalılardan İsveç'e, Avrupa'nın şık başkentlerinden Arjantin'e dek uzanan bir öyküyü anlatıyor. Minu, yaşam boyu süren tutkulu bir aşkın öyküsü... Üstelik aynı zamanda bir aşk-ı memnu, yani yasak bir aşk bu! 'Chick-lit edebiyatının kraliçelerinden, <i>Şeytan Marka Giyer</i>'in yazarı Lauren Weisberger ise <i>Chateau Marmont'ta Son Gece </i>adlı romanıyla hayranlarıyla bir kez daha buluşuyor. Altın Kitaplar'dan çıkan romanda, Weisberger, bu kez kocası aniden şöhrete kavuşan sıradan bir kadının yaşadığı değişimi <a href="http://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/edebiyat/2011/08/30/seker-gibi-kitaplar">anlatıyor</a>.</span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-30932892034048951482011-08-30T15:39:00.000-07:002011-08-30T15:39:52.117-07:00Kandil Hediyesi Olarak Kitap Dağıtıldı<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Arial, Verdana, sans-serif; line-height: 17px;">Malatya'da, Kadir Gecesi nedeniyle 100 bin adet kitap, kandil hediyesi olarak ücretsiz dağıtıldı.<br />
Malatya merkez Yeni Camii ve birçok camide, cuma namazı sonrasında görevliler tarafından İhlas Vakfı Hakikat Kitabevi'nin kitapları ücretsiz olarak vatandaşlara verildi.</span><br />
<br />
<iframe frameborder="0" height="360" src="http://www.dailymotion.com/embed/video/xkqouc?hideInfos=1&animatedTitle=http%3A%2F%2Fkitabevimm.blogspot.com%2F%7C%7C" width="480"></iframe>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-22630286526495292542011-08-30T15:37:00.000-07:002011-08-30T15:37:28.559-07:00Tehlikeye Rağmen Kitap İmzaladı<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; color: #333333; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 15px;"></span><br />
<h2 class="spot" style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-size: 17px; font-weight: bold; line-height: 20px; margin-bottom: 16px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;"><linkz id="linkz0">Amerika</linkz>'yI vuran kasırga felaketine rağmen Gwyneth Paltrow, hayranlarını hayal kırıklığına uğratmadı.</h2><div><img alt="Haber: Tehlikeye Rağmen Kitap İmzaladı" src="http://www.haberler.com/haber-resimleri/106/tehlikeye-ragmen-kitap-imzaladi-2963106_o.jpg" /></div><div><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="background-color: white; color: #333333; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><linkz id="linkz1">Amerika</linkz>'yI vuran kasırga felaketine rağmen Gwyneth Paltrow, hayranlarını hayal kırıklığına uğratmadı. <linkz id="linkz2">Güzel</linkz> Oyuncu, önceki gün New York'ta bir kitapçıda piyasaya çıkardığı yemek kitabını imzaladı. Paltrow, bugüne kadar hiçbir programını iptal etmediğini bu nedenle kitapçıya geldiğini <a href="http://www.haberler.com/tehlikeye-ragmen-kitap-imzaladi-2963106-haberi/">söyledi</a>. </span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-27103450833422968572011-08-30T15:35:00.000-07:002011-08-30T15:35:02.566-07:00Bayram tatili için kitap önerileri<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; color: #333333; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 18px;"><strong>Yazarlar, eleştirmenler ve editörler 9 günlük uzun yaz tatili için kitap önerilerinde bulundu.<br />
<br />
<img alt="" src="http://www.t24.com.tr/media/26082011/kitap.jpg" /></strong><br />
Milliyet gazetesinden Gülden Öktem'in haberi şöyle:<br />
<br />
<br />
<strong>Yazarlardan tavsiyeler</strong><br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;">'İyi edebiyat için şairin romanı'</span><br />
<br />
Ayşe Kulin: İyi edebiyat okumak isteyenler için Murahtan Mungan’ın “Şairin Romanı” kitabını öneriyorum. Mungan, kelimeleri büyülü kullanan bir yazar; düz yazısında bile şair olduğunu fark ediyorsunuz. Aşağı yukarı aynı nedenlerle Selim İleri’nin tüm kitaplarını tavsiye ederim. Ayla Kutlu’nun “Bir Göçmen Kuştu O” kitabı da okunmalı. Reklamı yapılmadığı için fazla tanınan bir yazar değil ama gerçek bir yazar Kutlu. Inez Baranay’ın “With the Tiger” isimli bir kitabı çıkacak. İngilizcesinden okudum. İstanbul Kitap Fuarı’na da gelecek. Farklı bir yazar, farklı bir kitap. Bir dünya insanı... Onu da öneririm.<br />
<br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;">'Michel del Castillo konusunda ısrarlıyım'</span><br />
<br />
<strong>Ahmet Ümit: </strong>Michel del Castillo’nun “Karar Gecesi” isimli kitabı. Polisiye bir kitap ama son derece gerçekçi. Okunması konusunda ısrar ediyorum. Sevdiğim bir diğer kitap yine Castillo’nun “Kardeşim Budala”sı. Bu kitap Dostoyevski’nin “Budala”sına göndermelerle doludur. Castillo’nun polisiye ile edebiyatı iç içe geçirdiği bir eseridir. Bir de Salinger’ın “Çavdar Tavlasında Çocuklar”ı var tabii. Bayramda okumak için bir klasik... Selim İleri’nin son kitabı “Yağmur Akşamları” da enfes bir kitap. Lezzetli bir edebiyat.<br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;"><br />
'Yağmur Akşamları' son yılların en iyisi'</span><br />
<strong>Nazlı Eray: </strong>Selim İleri’nin “Yağmur Akşamları”, son yıllarda okuduğum en iyi edebiyat örneklerinden biri. Katman katman bir kitap, tavsiye ederim. Ursula K. Le Guin’in “Lavinia” ve “En Uzak Sahil” kitapları, çok değişik ve çok özgün eserler. Hakan Günday’ın “Az”ı çok etkileyici. Bukowski, Jack Kerouac gibi, gerçek bir edebiyat... Michel Butor’un “Değişme” isimli kitabı da bir diğer önerim.<br />
<br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;">'Klasikler okunmalı'</span><br />
<br />
<strong>Pınar Kür: </strong>Ben bir üniversite hocasıyım ve çoğu öğrencinin kitap okumadan üniversiteye girdiğini biliyorum. Dolayısıyla, eğer bayramda hakikaten kitap okumayı düşünen varsa dünya klasiklerini okusun. Bunlar Rus Klasikleri de olur, Türk Klasikleri de...<br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;"><br />
'Kopan'ın özgün kalemini keşfedin'</span><br />
<br />
<strong>Elif Şafak: </strong>Yekta Kopan’ın özgün kalemi, gözlem gücü ve iflah olmaz yalnızlıklarımıza hem şefkatle hem zekice ışık tutma biçimini çok sevdiğim için, “Bir de Baktım Yoksun” kitabı. V.S. Ramachandran’ın “Beyindeki Hayaletler: İnsan Zihninin Gizemlerine Doğru” kitabı... Ramachandran bu yüzyılın en önemli isimlerinden, bilim insanlarından ve yaklaşımını çok yapıcı buluyorum. Ahmet Yaşar Ocak’ın “Osmanli Sufiliğine Bakışlar”ı... Ocak’ın eserlerini senelerdir severek okurum, bir seferde okuyup kaldırılmayacak, zaman zaman yeniden okunması gereken bir kitap bence. Sevgi Soysal’dan “Yürümek”... Baha Tahir’den “Sürgünde Günbatımı”. Baha Tahir’in edebi sesi ülkemizde yeterince bilinmiyor...<br />
<br />
<br />
<strong>Eleştirmenlerden tavsiyeler</strong><br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;">'Ben Çehov okuyacağım'</span><br />
<br />
<strong>Sevin Okay: </strong>Kitap önerisi yapınca hem ânında insanın notunu veriyorlar, hem de yalancı çıkabiliyorsun. O yüzden ben neler okuyorum, okumak istiyorum onu söyleyeyim: Çehov’un Everest’ten çıkan “Bütün Öyküleri-4”ünü okumayı düşünüyorum. Hayranı olduğum, hikâye yazma derslerine onun hikâyeleriyle başladığım için. Bir haftadır elimde Anna Jean Mayhew’ün ilk romanı “Ağustosun Kuru Çayırları” var. Kitabı biraz okudum, çok umutluyum. Polisiye olarak, ilk kitabı “Keskin Şeyler”i rahatsız edici ama iyi bulduğum Gillian Flynn’in ikinci kitabı “Karanlık Yerler”i okuyacağım.<br />
<br />
Çok yeni bir Ruth Rendell okudum: “The Vault”. Sevenlerine tavsiye ederim, Wexford’un emekli olduktan sonraki ilk soruşturması. Şu sırada elimde, Louis de Bernieres’in “Notwithstanding”i ile, dünyanın en iyi yazarlarından biri olduğunu düşündüğüm Alice Munro’nun “Bazı Kadınlar”ı var. İkisini de tavsiye ederim.<br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;"><br />
'Bellatin sıradışı'</span><br />
<br />
<strong>Semih Gümüş:</strong> Julien Gracq’ın “Ormanda Bir Balkon” romanının hemen şu sırada okunmasını öneririm. Nitelikli edebiyat dediğimiz şey neymiş, onu görmek, çok büyük bir yazarı tanımak için. Mario Bellatin’in “Güzellik Salonu” adlı kitabı tuhaf ve çok sıra dışı bir roman, bir günde okunur. Bir de Julio Cortazar okuyun. “Mırıldandığım Öyküler” kitabı iyi bir seçim.<br />
<br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;">'Tuhaf Bir Kadın'ı öneririm'</span><br />
<br />
<strong>Ömer Türkeş:</strong> Andrea G.Pinketts’in “Lazzaro, Dışarı Çık” kitabının dili ve üslubu dikkatinizi çekecektir. Alessandro Baricco’nun “Emmaus” ve diğer bütün kitaplarında, bir yandan günümüz insanının sorunları yer alırken diğer yandan insana dair evrensel bir arayış vardır... Leyla Erbil’in “Tuhaf Bir Kadın”ını, Nur Yazgan’ın “Zamanın Kokusu”nu ve Burhan Sönmez’in “Masumlar”ını ayrıca öneriyorum...<br />
<br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;">'Tanpınar'ın başyapıtı'</span><br />
<br />
<strong>Necmiye Alpay: </strong>Henüz okumamış olanlar için, Ahmet Hamdi Tanpınar, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”. Yıllar boyu sırf hafife alındığı için gözardı edilmiş bir başyapıt. Joseph Conrad, “Karanlığın Yüreği”. Oscar Wilde’ın, bazıları artık yazarının önüne geçmiş olan öyküleri: “Mutlu Prens” ve “Balıkçı ile Ruhu”. Murathan Mungan’dan “Şairin Romanı” ve “Kibrit Çöpleri”. Ayfer Coşkun, “Bir Yanım Hüzün”. Coşkun’un ince bir hüzünle 12 Eylül döneminde bir kadının etrafında yazdığı üçüncü öykü bütünü. Behçet Çelik, “Diken Ucu”. Çelik, Tomris Uyar’ın yolundan giden çok iyi bir yazar. Son olarak Ahmet Büke, “Kumrunun Gördüğü”. Büke, görmezden geldiklerimizi görmek ve söylemek cüretini gösteren bir yazar.<br />
<br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;">'Larsson'u okuyun'</span><br />
<br />
<strong>Okay Gönensin: </strong>Stieg Larsson’un “Millenium Serisi”ni öneririm. Sürükleyici ve rahat okunan kitaplardır. Seride yer alan olaylar, bugün bizim burada yaşadıklarımızla da bağlantı olarak düşünülebilir.<br />
<br />
<br />
<strong>Editörlerin seçimi</strong><br />
<br />
<span class="arabaslik" style="color: brown; font-family: arial; font-size: 14pt; font-weight: bold;">'Şiirle yıkanmak isteyenlere 'Sevda Sözleri'</span><br />
<br />
<strong>Fidan Solmaz (Roman Kahramanları Dergisi): </strong>Elif Şafak’ın “İskender”i son zamanlarda çok popüler. “Dövüş Kulübü” ve George Orwell’in “1984” romanı. Ve Adnan Gerger’in “Uğur Mumcu’yu Kim Öldürdü?” isimli kitabı.<br />
<br />
<strong>Enver Ercan (Varlık Dergisi): </strong>Woody Allen’ın “Eğrisi Doğrusu” isimli eseri. Sinan Meydan’ın “Cumhuriyet Tarihi Yalanları” ile Kenneth C. Davis’in “Edebiyattan Pek Anlamam” kitapları keyifle okunuyor. Cemal Süreya’nın “Sevda Sözleri” ise denizden sonra, şiirle yıkanmak isteyenlere tavsiyem...<br />
<br />
<strong>Derviş Şentekin (Radikal Kitap Eki): </strong>Marcel Proust’un “Kayıp Zamanın İzinde”sinin tümü iki ciltte bir araya geldi. Orhan Pamuk “Benim Adım Kırmızı”; Italo Calvino “Görünmez Kentler”; Alberto Manguel, “Okumanın Tarihi”; Umberto Eco, “Gülün Adı”; Yusuf Atılgan, “Aylak Adam”; Cemal Süreya, “Sevda Sözleri”, Ahmet Ümit, “İstanbul Hatırası”; Chuck Palahniuk, “Ölüm Pornosu”; Murat Uyurkulak, “Tol”, Sezgin Kaymaz “Zindankale”; İhsan Oktay Anar “Puslu Kıtalar Atlası”. Son olarak Ayhan Geçkin, “Son Adım”; Kaya Genç, “Macera”; Yalçın Tosun “Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler”, Aslı Tohumcu, “Taş Uykusu”...<br />
<br />
<strong>Melis Öktem (CNN Türk - Hayatım Kitap): </strong>Don Miguel Ruiz’in “Ustaca Sevmek” isimli kitabı başta olmak üzere bütün kitaplarını, French Oje takma adlı yazarın “Erkek Dedikodusu” ve Nasuh Mahruki’nin “Kendi Everest’inize Tırmanın” <a href="http://www.t24.com.tr/content/newsdetail.aspx?cat=42&newscode=165074">kitapları</a>.</span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-32285538236129366412011-08-30T15:32:00.001-07:002011-08-30T15:32:46.156-07:00Türkiye, Moskova Kitap Fuarı’na 2 bin eserle katılacak<span class="Apple-style-span" style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif;"></span><br />
<table align="center" border="0" cellpadding="5" cellspacing="5"><tbody>
<tr><td align="left" style="font-family: Verdana, Geneva, sans-serif;" valign="top" width="50%"><table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"><tbody>
<tr><td align="left" style="font-family: Verdana, Geneva, sans-serif;"><div id="puntom">TÜRKİYE 24. Uluslararası Moskova Kitap Fuarı’na ‘’Uluslararası Kitap Fuarları Organizasyon Komitesi’’ tarafından hazırlanan bir programla katılacak.</div> </td></tr>
</tbody></table></td></tr>
<tr><td colspan="2" style="font-family: Verdana, Geneva, sans-serif;" valign="top"><div id="puntom2">Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Rusya’da, 7-12 Eylül 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Moskova Kitap Fuarı’na Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Uluslararası Kitap Fuarları Organizasyon Komitesi koordinasyonunda kültürel, sanatsal ve edebi zenginliklerini yansıtan 2 bin eserle katılım sağlayacak. Türkiye, ziyaretçilerle buluşacağı 70 metrekarelik ulusal standının 30 metrekaresini İstanbul Ticaret Odası’na ayırarak, ülkeler arasında ikili işbirliğine yönelik kültürel tanıtımda bulunacak. Ayrıca Türk tarihi, edebiyatı, san'atı, kültürel mirası, tarihî ve turistik mekânları, halk kültürü gibi alanlarda yayınlanmış 10 bin materyal de fuar ziyaretçilerine ulaştırılacak. Türk edebiyatının yurt dışında tanıtılması amacıyla yabancı yazar, yayınevi ve çevirmenlere, Türk, Kültür Sanat ve Edebiyatının Dışa Açılımı (TEDA) projesi’nin tanıtımı gerçekleştirilecek.<div></div><strong>SEÇKİN ESERLER MOSKOVA ULUSAL KÜTÜPHANESİ’NE BAĞIŞLANACAK</strong><br />
BU arada, bakanlığın proje kapsamında bu zamana kadar Rusya’da destek verdiği 27 eserden 18’i yayınlanarak Rus okuyucularla buluşurken, yeni yayın ve çeviri işbirliği projelerinin ön bağlantılarını kurmak üzere 3 Türk Telif Ajansı yöneticisi ile 10’dan fazla yayıncı da Moskova Kitap Fuarı’na götürülecek. Fuara katılan Türk heyeti, Türkiye ile Rusya arasında son yıllarda gelişen ilişkilere kültürel boyutta katkıda bulunmak amacıyla Rusya Yazarlar Birliği’ni ve Rusya Devlet Edebiyat Müzesi’ni ziyaret ederek, Rusya Kitap Sendikası ile Rusya Kültürel İşbirliği Fonu yöneticileri ile de görüşmelerde bulunacak. Moskova Kitap Fuarı’nda sergilenecek Türk yayın dünyasının seçkin eserleri, araştırmacıların hizmetine sunulmak üzere ‘’Her Ülkeye Türkiye Kitaplığı Projesi’’ kapsamında başta Moskova Ulusal Kütüphanesi olmak üzere, Türk kültürü, san'atı ve dili üzerine araştırma yapan kurum ve kuruluşlar ile Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü kütüphanelerine <a href="http://www.yeniasya.com.tr/haber_detay2.asp?id=18076">bağışlanacak</a>. </div></td></tr>
</tbody></table>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-22097986726729310252011-08-01T01:58:00.000-07:002011-08-01T01:58:14.400-07:00İftar Zamanını Beklerken<div style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img src="http://www.turkopedi.com/wp-content/uploads/2011/01/kitapsevgisi2.jpg" /> </div><br />
<br />
<b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;">2011 Ramazan'ında iftar zamanını beklerken kitap okumaya ne dersiniz? Bu Ramazan ayında kültürel birikimimize de katkı sağlayacak faaliyetlerin en kolay ve çok kazandıranı kuşkusuz kitap okumaktır.Düşüncelerimizle farklı,bambaşka dünyalara hiç yorulmadan gidip gelebileceğimiz okuma saatlerimizle iftarın tadına tat,Ramazan ayının anlamına anlam katacağız.Beklediğimiz sayı en az 5 kitap.</span></b><br />
<b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;">Bunu yapabilir misin?</span></b>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-21934532265207204312011-07-30T08:35:00.000-07:002011-07-30T08:35:58.557-07:00Dondurma Ye Yüreğin, Kitap Oku Beynin Serinlesin<span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;">Oyuncak silahını getiren çocuklara kitap</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;"><linkz id="linkz2">hediye</linkz></span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;">ederek adını duyuran</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;">Antalya</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;">'nın </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;">Manavgat</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;">İlçe Halk Kütüphanesi, okuma alışkanlığını geliştirmek için düzenlediği etkinliklere bir yenisini ekledi.</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: bold; line-height: 22px;"><br />
</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Verdana, Geneva, sans-serif; line-height: 22px;">Oyuncak silahını getiren çocuklara kitap hediye ederek adını duyuran Antalya'nın Manavgat İlçe Halk Kütüphanesi, okuma alışkanlığını geliştirmek için düzenlediği etkinliklere bir yenisini ekledi. Kütüphane bu kez de, çok kitap okuyan çocukları dondurma ile ödüllendirmeye başladı.<br />
<br />
Manavgat İlçe Halk Kütüphanesi Müdürlüğü, çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için gerçekleştirdiği ilginç etkinliklere devam ediyor. Haziran ayında 'Tabancayı getir, kitabı götür' kampanyası düzenleyen kütüphane, kütüphaneye çok sık gelen çocukları dondurma ile ödüllendirmeye başladı.<br />
<br />
Kütüphane Müdürü Hidayet Oktay, "Sloganımız, 'Dondurma ye yüreğin, kitap oku beynin serinlesin'dir. Yaz mevsiminin yaşandığı bu en sıcak günlerde, bütün öğrencileri kütüphanemize bekliyoruz" dedi.<br />
<br />
Kütüphanede bulunan 'internet evi'nden öğrencilerin hiç çıkmak istemediklerini kaydeden Oktay, "İnternet kullanan öğrencilere kitap okumayı da teşvik etmek amacıyla, 1 saat bilgisayar başında kalan öğrencinin en az yarım saat kitap okumasını öneriyoruz. Böylelikle çocuklar kitap okuma alışkanlığını da ediniyor. Sonra da ödül olarak dondurmaya kavuşuyor" diye <a href="http://www.sondakika.com/haber-dondurma-ye-yuregin-kitap-oku-beynin-serinlesin-2902052/">konuştu</a>.</span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-66188116209947209612011-07-26T00:17:00.000-07:002011-07-26T00:17:03.915-07:00Yayıncılık dünyasında yeni bir devir başladı<span class="Apple-style-span" style="font-family: verdana, geneva, tahoma, sans-serif; line-height: 15px;"></span><br />
<h2 class="spot" style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; font-weight: normal; line-height: 1.333em; margin-bottom: 5px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 5px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">'Kendi kitabını yayınla' uygulamasıyla genç yazarların yayıncılık dünyasına girişi kolaylaşıyor</h2><span class="Apple-style-span" style="font-family: verdana, geneva, tahoma, sans-serif; line-height: 20px;"><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; font-weight: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Dünyanın en önemli online kitap satış sitesi Amazon’un yakın zamanda açtığı 'self-publishing' bölümüyle artık yazarlar yayınevine ihtiyaç duymadan ve masrafa girmeden kitaplarını satabiliyor. Türkçe’ye 'kişisel yayıncılık' adıyla çevrilen sistem sayesinde yazar sadece kitabı yazmakla kalmıyor, aynı zamanda, dizgisinden yayınlanmasına, düzeltiminden dağıtımına her aşamada söz sahibi oluyor.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; font-weight: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Amerika’da yayıncılık alanında Şubat’ta yayımlanan raporlar e-kitabın basılı kitabı sayısal olarak geçtiğini gösterirken, şimdi de yazarlara sunulan 'kendi kitabını yayınla' uygulamasıyla bir taraftan genç yazarların yayıncılık dünyasına girişi kolaylaşıyor, diğer taraftan da kitap yayınlamak için gereken yüksek maliyet son buluyor.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: inherit; font-style: inherit; font-weight: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Amazon’un 'En çok satan 100 e-kitap listesi'nde bulunan çok sayıda kişisel yayıncı, yayıncıya pay ödemediği için de çok iyi paralar kazanıyor. Hatta bu sistemle, 'John Locke' isimli bir amatör yazarın yayınladığı kitabında 1 milyon satış rakamına ulaştığı <a href="http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/651105-yayincilik-dunyasinda-yeni-bir-devir-basladi">konuşuluyor</a>.</div></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-68973918373880147102011-07-26T00:05:00.000-07:002011-07-26T00:05:35.305-07:00"Bu Ezine O Ezine Değil"<table border="0" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; width: 550px;"><tbody>
<tr><td align="left" bgcolor="#ffffff" height="40" nowrap="" style="padding-bottom: 10px; padding-left: 10px; padding-right: 10px; padding-top: 10px;" width="550"><div align="left" class="news_header_41" style="font-family: Georgia; font-weight: normal; padding-bottom: 10px; padding-left: 8px; text-decoration: none;"><span class="Apple-style-span" style="clear: left; float: left; font-family: 'Times New Roman'; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img src="http://www.kastamonupostasi.com/kposta3/himages/ezine1.jpg" /></span>Öğretmen Mehmet Çelikbaş`ın " Bu Ezine O Ezine Değil " isimli son kitabının basımı tamamlandı.</div></td></tr>
<tr><td bgcolor="#ffffff" height="40" style="padding-bottom: 10px; padding-left: 20px; padding-right: 15px;" width="550"><span class="text1" style="font-family: tahoma; font-weight: normal; line-height: 19px; text-align: left; text-decoration: none;">Daha önce de Öykü, Şiir, Tarih-çeviri, Anılar, Çocuk hikayeleri türlerinde 6 kitabı bulunan Mehmet Çelikbaş, son kitabı ile ilgili Festival süresince 29-31 Temmuz arası imza günlri düzenleyerek okurları ile buluşacağını belirtti.<br />
<br />
Mehmet Çelikbaş kitabımda, Ezine ( Harmusun Çayı ) ve çevresinde yaşanmış olayları konu etmiş. Dünden bugüne bağlantı kurmak isteyenler, kendilerini ve geçmişlerini Ezine`nin akıcı, huzurlu ve bereketli sularında bulacaklardır. Okuyanların zaman zaman hüzünlenebileceği gibi, Ezine`nin artısını ve eksisini öğrenebilecekler. Abana tarihinde sönmeye çalışan yıldızların ışıklarını görebileceklerdir.<br />
<br />
<br />
Mehmet Çelikbaş kitabında, Yaşları en az 35-40 olanların hayal mayal hatırlayabileceği Abana`da yaşamış ABana`nın simgesi olmuş çok değerli büyüklerimizi sevgiyle saygıyla yad etmiş. Bir film akıcılığında; Ezine isminin açıklaması, denize dökülene kadar nerelerden geldiği konusunda bilgiyle başlayan kitap, Abana için büyük önem taşıyan Yüksek Okulun temel atılışı ile ilgili değerlendirmesi ile son bulmuş.<br />
<br />
Ne Olur, Öykülerimiz Mutlu Bitsin <a href="http://www.kastamonupostasi.com/kposta3/index.asp?fuseaction=home.dsp_news&catid=6&cid=17796">Olurmu</a> ?</span></td></tr>
</tbody></table>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-68763710974852763632011-07-26T00:02:00.001-07:002011-07-26T00:02:58.501-07:00Şairin ‘kurtuluş örgütü’ sustu<span class="Apple-style-span" style="font-family: verdana, helvetica, arial, sans-serif; line-height: 18px;"></span><br />
<div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><img alt="Şairin ‘kurtuluş örgütü’ sustu" height="205" src="http://91.93.103.35/yenihaber/2011/07/26/110726-124943-369618-CB.jpg" width="400" />Kansere yenik düşen şair Didem Madak dün toprağa verildi. Madak, 41 yıla sığdırdığı üç kitabında yaşadığı ‘çok zor ve sert bir hayata’ karşı var olmanın şiirini derinden gelen hüzün ve ironik bir dille yazmıştı.</strong></div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">24 Temmuz Pazar günü elektronik posta adresime gelen iletilerde, sosyal paylaşım sitelerinde ve haber ajanslarında okuduğum haberler şair Didem Madak’ın vefat ettiği haberini bildiriyordu. Üç yaşında bir kızı olan ve uzunca bir süredir kanser tedavisi gören şair; 41 yıllık ömrüne sığdırdığı üç şiir kitabında yaşadığı “çok zor ve sert bir hayata” karşı var olmanın şiirini ironiyle ve kendine özgü bir dil kurarak yazmıştı. Yazmak onun olmak istediği bir tür sıçrama tahtası, kendini kurtarma aracıydı. Yaşadığı dünyada gördüğü nezaketsizliklere karşı kendini dünyadan ayrıştırmanın şiirini yazıyordu. Nitekim geçtiğimiz yıl yayım hayatına son veren Heves Şiir Eleştiri Dergisinin 26.sayısında Aslı Serin’le yaptığı söyleşide: “Şiirle ancak kendini kurtarırsın bence, dünyayı kurtarmak isterdim ama ben bir çeşit “Didem’in kurtuluş örgütü” kuruyorum şiir yazarken” diyordu. İlk iki kitabı “Grapon Kâğıtları ve “Ah’lar Ağacı” nda okurlarına daha çok ölüm temasını duyumsatan Madak, son kitabı “Pulbiber Mahallesi” nde yaşama sarılan, içindeki yaşama gücünü keşfeden, yaşama ısrarıyla dolu şiirler kaleme almış, yeni bir kitap yazarsa isminin “efsun” olacağını belirtmişti. “Şiir bir yalnızlaşma aracı, rest çekme çekip gitme, tükürme aracı başka da bir olanak yok hayatta rest için” diyen ve son dönem Türk şiirinde yazdıklarıyla kendi okur kitlesini oluşturmayı başarmış bir şair olan Didem Madak’ı ebedî âleme uğurlarken; onun şiirleriyle okurlarının gönlünde yaşamaya devam edeceğinden kuşkum yok. 8FATİH YAVUZ ÇİÇEK</div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">PORTRE</strong></div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Didem Madak:</strong> Uzun süredir karaciğer kanseri hastalığıyla mücadele eden şair Didem Madak, Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Tezgahtarlık, sekreterlik, anketörlük gibi çok çeşitli işlerde çalıştı. İlk şiirleri Sombahar ve Ludingirra dergilerinde yayımlanan Didem Madak, Grapon Kağıtlar (İnkılap Kitabevi -2000) kitabıyla İnkılap Kitabevi Şiir Ödülü’nü aldı. Bundan sonra “Ah”lar Ağacı (Everest Yayınları-2002) ve Pulbiberi Mahallesi (Metis Yayınları-2007) isimli kitapları yayımlanan şair, yaşamın detay görüngülerini, şaşırtıcı imgeler, özgün dil dağarcığı ve derinden gelen bir hüzünle şiirleştirerek edebiyat dünyasında dikkatleri üzerine topladı. Annesini erken yaşta kaybetmiş olmasının yarattığı yaşam sorgulamalarını, şiirlerine de taşıdı. Dün toprağa verilen Madak, evli ve 3 yaşında bir çocuk <a href="http://www.stargazete.com/kultursanat/sairin-kurtulus-orgutu-sustu-haber-369618.htm">annesiydi</a>.</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2663395773974759023.post-66627072608905128912011-07-26T00:00:00.001-07:002011-07-26T00:00:37.248-07:00Hikmet ve Ali neler yaşamıştı?<span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"><b>TARİHE </b></span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;">yaşam öykülerinin üstünden tanıklık etmek, kişisel tarih ile toplumsal tarihin kesiştiği noktaları keşfetmek, tarih bilincimize bambaşka bir derinlik katar. Yaşamlarıyla politik tarihin de şekillenmesine katkıda bulunan iki sıra dışı ve önemli ismin biyografi çalışmaları peş peşe yayınlandı bu aralar.</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;">Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"><i>Romantik Komünist</i></span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;">,</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"><i>Nazım Hikmet'in Yaşamı ve Eseri</i></span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;">, iki imzalı ortak bir çalışma. Aynı zamanda eş de olan Saime Göksu ve Edward Timms, Türkiye- Londra ve Moskova arasında mekik dokuyarak, yaşayan tanıklardan daha önce girilmemiş arşivlere dek pek çok kaynağa danışarak, uzun ve titiz bir çalışma sonucu bu değerli çalışmayı ortaya çıkarmışlar. İkili kitaplarına dair, 'ulusal kimliğine tutkun bir şairin İngilizce yazılmış bu edebi yaşam öyküsü, zıt yapıda iki yazarın, insan ilişkilerini anlayan bir terapist ile düşüncelerin gücüne hayran bir tarihçinin ortak çalışmasıdır,' diyor. Kitabın başarısı da belki bu dengeyi kurmasında yatıyor.</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;">İngilizce orijinali 1999 yılında basılan ve övgüyle karşılanan kitabın Türkçe ilk baskısı ise daha önce Doğan Kitap tarafından yapılmıştı. Büyük şairin hayatına dair yapılmış en değerli çalışmalardan biri olarak nitelendirilen</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"><i>Romantik Komünist</i></span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;">, geçtiğimiz yüzyılın yalnızca politik değil entelektüel tarihine dair de önemli dönüm noktalarından bahsediyor. Kitabın önemi ise Göksu ve Timms'in şu sözünde anlamını buluyor; 'Nazım'ın yaşamı 20. Yüzyıl siyasetinin aynasıdır.'</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;">Sabahattin Ali de, Nazım Hikmet gibi benzer sıkıntı ve acıları yaşayan, bir büyük aydınımızdı. Yazarın kızı Filiz Ali'nin kalemine, Sabahattin Ali'nin objektifinden, adeta bir dönem filmini anımsatan güzellikte fotoğrafların eşlik ettiği</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"><i>Filiz Hiç Üzülmesin</i></span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;">; Yapı Kredi Yayınları'ndan çıktı. Esasen bu kitap da daha önce yazarın 50. ölüm yıldönümü nedeniyle ilk olarak Sel Yayınları'ndan yayınlanmıştı. Kitap bir kez daha bu kez ciltli formatıyla ve yeni fotoğraflar eklenmiş, genişletilmiş yeni baskısıyla karşımızda...</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;">Bu değerli olduğu kadar hüzünlü de olan çalışma, Filiz Ali'nin, 'Babamın sözünü tuttum ve uzun zaman hiç üzülmemiş gibi yaptım. Yıllar boyu onun öldüğüne inanmadım. Geri gelecek diye bekledim,' sözleriyle başlıyor ve okuyucusunu bir belgesel film titizliğiyle sonuna dek alıp götürüyor. Kitabın bir diğer özelliği de Sabahattin Ali'nin yanı sıra 40'ların pek çok ilerici aydınına dair bilinmeyenleri fısıldıyor <a href="http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/elif_tanriyar/2011/07/26/hikmet-ve-ali-neler-yasamisti">olması</a>...</span><span class="Apple-style-span" style="font-family: Tahoma, Arial, Times, serif; line-height: 18px;"> </span>Unknownnoreply@blogger.com0